Arrow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arrow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arrow (Ok) Nedir?

Arrow, bir silah olarak kullanılan ve ucu sivri bir metal parçası olan uzun, ince ve genellikle çubuk şeklinde bir nesnedir. Genellikle yay veya yay benzeri bir cihazdan fırlatılır.

Örnek Cümleler:

1. I shot an arrow at the target and missed. (Ok attım ama hedefi kaçırdım.)
2. The hunter used his bow and arrow to catch a deer. (Avcı, bir geyik yakalamak için yay ve ok kullandı.)
3. The archer hit the bull’s-eye with his arrow. (Okçu, ok ile hedefin tam ortasını vurdu.)
4. The Indian chief showed us how to make arrows. (Hint şefi, bize nasıl ok yapılacağını gösterdi.)
5. She was dressed as a medieval archer, complete with bow and arrows. (O, tamamen yay ve ok ile tamamlanan ortaçağ okçu kostümü giymişti.)
6. The Native Americans used arrows for hunting and warfare. (Kızılderililer, av ve savaş için ok kullandılar.)
7. The boy pulled back the string on his bow and let the arrow fly. (Çocuk yaydaki ipi çekti ve ok‘u uçurdu.)
8. The arrowhead was made of sharpened steel. (Ok ucu, keskinleştirilmiş çelikten yapılmıştı.)
9. The knight’s armor was pierced by an arrow. (Şövalyenin zırhı bir ok tarafından delindi.)
10. The Olympic archer shot her arrow with precision. (Olimpiyat okçu, okunu hassasiyetle attı.)
11. The arrow flew through the air and landed in the bullseye. (Ok, havada uçtu ve hedefin tam ortasına indi.)
12. The arrowhead was coated with poison. (Ok ucu zehirle kaplanmıştı.)
13. The archer drew back his bowstring and aimed his arrow at the target. (Okçu yayını geri çekti ve ok‘unu hedefe doğru nişan aldı.)
14. The arrow flew straight and true, hitting the target dead center. (Ok, dümdüz ve doğru bir şekilde ilerleyerek hedefi tam ort

15. The arrow quivered in the tree trunk after missing the target. (Hedefi kaçırdıktan sonra, ok ağaç gövdesinde titredi.)
16. The ancient Egyptians used arrows in their battles. (Eski Mısırlılar savaşlarında ok kullandılar.)
17. The archery competition involved shooting arrows at various distances. (Okçuluk yarışması, farklı mesafelerde ok atma etkinliğini içeriyordu.)
18. The arrowhead was crafted with intricate designs. (Ok ucunun tasarımı karmaşık şekillerle süslenmişti.)
19. The arrow whistled through the air as it flew towards the target. (Ok, hedefe doğru uçarken havada ıslık çıkardı.)
20. The medieval castle was defended by archers who rained arrows down on their enemies. (Ortaçağ kalesi, düşmanlarına yağmur gibi ok yağdıran okçular tarafından savunuldu.)