Forever İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Forever
Forever kelimesinin Türkçe anlamı “sonsuz bir süre boyunca” olarak tanımlanabilir.
İşte örnek cümleler:
- I will love you forever. (Seni sonsuza kadar seveceğim.)
- Some friendships last forever. (Bazı dostluklar sonsuza kadar sürer.)
- The memory of our first date will stay with me forever. (İlk buluşmamızın hatırası benimle sonsuza kadar kalacak.)
- She promised to be his forever. (O, onun sonsuza kadar olacağına söz verdi.)
- Our love is meant to last forever. (Aşkımızın sonsuza kadar sürmesi gerekiyor.)
- Time seems to stretch forever when you’re waiting for something. (Bir şey beklerken zaman sonsuza kadar uzuyor gibi görünüyor.)
- Some people believe in the idea of forever. (Bazı insanlar sonsuzluk fikrine inanır.)
- The pain of losing someone you love can feel like it will last forever. (Sevdiğin birini kaybetmenin acısı sonsuza kadar sürecekmiş gibi hissettirebilir.)
- I want to stay young and carefree forever. (Genç ve kaygısız kalmak istiyorum sonsuza kadar.)
- Memories are forever. (Hatıralar sonsuza kadar kalır.)
- Some people search for love that will last forever. (Bazı insanlar sonsuza kadar sürecek aşk ararlar.)
- The sunset seemed to last forever. (Günbatımı sonsuza kadar sürüyor gibi görünüyordu.)
- We will be together forever. (Sonsuza kadar birlikte olacağız.)
- The beauty of nature will exist forever. (Doğanın güzelliği sonsuza kadar var olacak.)
- The effects of climate change could last forever if we don’t take action. (İklim değişikliğinin etkileri, eğer önlem almazsak sonsuza kadar sürebilir.)
- The scent of fresh flowers reminds me of spring forever. (Taze çiçeklerin kokusu beni sonsuza kadar baharı hatırlatıyor.)
- Some people want to be remembered forever. (Bazı insanlar sonsuza kadar hatırlanmak istiyor.)
- She will cherish this moment forever. (Bu anı sonsuza kadar hatırlayacak.)
- The joy of childhood memories can last forever. (Çocukluk anılarının mutluluğu sonsuza kadar sürebilir.)
- Forever is a long time, but I’m willing to wait. (Sonsuzluk uzun bir süre, ama beklemeye hazırım.)
- The love between a parent and child is forever. (Bir ebeveyn ile çocuğu arasındaki sevgi sonsuza kadar sürer.)
- Some people believe in the concept of soulmates and finding them forever. (Bazı insanlar ruh eşleri fikrine inanır ve onları sonsuza kadar bulmak isterler.)
- The impact of a kind gesture can last forever. (İyi bir jestin etkisi sonsuza kadar sürebilir.)
- We will always remember the good times we had together forever. (Birlikte yaşadığımız güzel anıları sonsuza kadar hatırlayacağız.)
- The feeling of happiness can be remembered forever. (Mutluluğun hissi sonsuza kadar hatırlanabilir.)
- Some people believe that love lasts forever even after death. (Bazı insanlar, ölümden sonra bile aşkın sonsuza kadar sürdüğüne inanırlar.)
- The bond between siblings can last forever. (Kardeşler arasındaki bağ sonsuza kadar sürer.)
- The taste of your favorite food can be remembered forever. (En sevdiğin yemeğin tadı sonsuza kadar hatırlanabilir.)
- Some people believe in the afterlife where they will live forever. (Bazı insanlar sonsuza kadar yaşayacakları bir öte dünya fikrine inanırlar.)
- The beauty of art can be admired forever. (Sanatın güzelliği sonsuza kadar hayranlıkla izlenebilir.)
(Hint: You can use the “olacak” or “sürecek” for “will last” and “will exist” in the Turkish translations.)
Hemen Yorum Yaz