Volte Face İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Volte Face
Meaning: A complete change of opinion or policy.
Examples:
- She did a volte face on her decision to move to New York and decided to stay in London instead. (Kararından vazgeçti ve New York’a taşınmak yerine Londra’da kalmaya karar verdi.)
- The company did a volte face on their policy towards remote work and now allows employees to work from home. (Şirket, uzaktan çalışma politikasında bir dönüş yaptı ve artık çalışanların evden çalışmasına izin veriyor.)
- The politician’s volte face on climate change surprised many of his supporters. (Politikacının iklim değişikliği konusundaki tutumundaki değişim destekçilerinin çoğunu şaşırttı.)
- After years of advocating for strict gun control laws, the senator did a volte face and began supporting gun rights. (Sıkı silah kontrol yasalarını savunmanın yıllarını ardından, senatör bir dönüş yaparak silah haklarını desteklemeye başladı.)
- The coach’s volte face on his decision to bench the star player caused controversy among fans. (Yıldız oyuncuyu yedek kulübesinde tutma kararından dönmek, taraftarlar arasında tartışmalara neden oldu.)
- The company’s volte face on its commitment to sustainability damaged its reputation among environmentally-conscious consumers. (Sürdürülebilirliğe olan bağlılığından dönme, çevre bilinci olan tüketiciler arasında şirketin itibarına zarar verdi.)
- The actress did a volte face on her plans to retire and announced that she will continue acting. (Emekli olma planlarından vazgeçerek, oyuncu oyunculuğa devam edeceğini duyurdu.)
- The government’s volte face on its decision to raise taxes angered many taxpayers. (Vergileri artırma kararından dönmesi, birçok vergi mükellefini kızdırdı.)
- The company’s volte face on its decision to lay off workers came as a relief to many employees. (İşten çıkarma kararından dönmesi, birçok çalışan için bir rahatlama oldu.)
- The politician’s volte face on his stance towards immigration alienated some of his supporters. (Göçmenlik konusundaki tutumunda bir dönüş yapması, destekçilerinin bir kısmını uzaklaştırdı.)
- The artist did a volte face on his signature style and began experimenting with new forms of expression. (İmza tarzından dönerek, sanatçı yeni ifade biçimleriyle denemelere başladı.)
- The company’s volte face on its decision to expand internationally caused confusion among investors. (Uluslararası genişleme kararından dönmesi, yatırımcılar arasında karışıklığa neden oldu.)
- The athlete did a volte face on her decision to retire and decided to compete in the next Olympics. (Emeklilik kararından vazgeçen sporcu, önümüz
- The university administration did a volte face on their decision to cut funding for the arts department. (Sanat bölümüne yapılan fon kesintisi kararından dönme, üniversite yönetimi tarafından yapıldı.)
- The company’s volte face on its approach to customer service improved its customer satisfaction ratings. (Müşteri hizmetlerine yaklaşımındaki değişim, müşteri memnuniyeti derecelendirmelerini artırdı.)
- The politician’s volte face on his promise to increase funding for education was met with skepticism by educators. (Eğitim için fon artırma vaadinden dönmesi, eğitimciler tarafından şüpheyle karşılandı.)
- The company did a volte face on its decision to discontinue a popular product after receiving backlash from consumers. (Tüketicilerin tepkisinden sonra popüler bir ürünü devam ettirme kararından dönen şirket, müşterilerinin beğenisini kazandı.)
- The artist did a volte face on her decision to cancel her upcoming exhibit and announced that it will still take place. (Yaklaşan sergisini iptal etme kararından dönen sanatçı, serginin yine de gerçekleşeceğini duyurdu.)
- The company’s volte face on its policy towards diversity and inclusion improved its reputation among minority groups. (Çeşitlilik ve kapsayıcılık politikasındaki değişim, azınlık grupları arasında şirketin itibarını artırdı.)
- The government’s volte face on its decision to withdraw from a global trade agreement caused concern among business leaders. (Küresel bir ticaret anlaşmasından çekilme kararından dönmesi, iş liderleri arasında endişeye neden oldu.)
Hemen Yorum Yaz