Su Çiçeği Hastalığı Sonrası Bağışıklık Gelişir Mi?

Su Çiçeği Hastalığı Sonrası Bağışıklık Gelişir Mi?

Su Çiçeği Hastalığına Genel Bakış

Su çiçeği hastalığı, Varicella-zoster virüsü (VZV) adı verilen bir virüsün neden olduğu oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle çocukluk çağında görülen su çiçeği, kabarcıklarla kaplı kırmızı bir döküntüye neden olur ve ateş, baş ağrısı ve yorgunluğa yol açabilir.

Su Çiçeği Hastalığının Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkisi

Su çiçeği geçiren kişiler, VZV’ye karşı bağışıklık kazanırlar. Bu, vücudun VZV ile karşılaştığında daha hızlı tepki vermesine ve hastalığın tekrarlamasını önlemesine yardımcı olur.

VZV’nin neden olduğu ikinci bir hastalık olan zona (herpes zoster) için de bu bağışıklık koruması geçerlidir. Zona, vücudun daha önce su çiçeği geçiren bir kişide VZV’nin yeniden aktifleşmesi sonucu ortaya çıkar.

Su Çiçeği Aşısının Bağışıklık Geliştirme Etkisi

Su çiçeği aşısı, su çiçeği geçirmemiş kişilerde VZV’ye karşı bağışıklık geliştirir. Aşının, su çiçeği geçirmiş kişilerde de bağışıklık geliştirmesi beklenir, ancak bu korumanın ne kadar süreceği tam olarak bilinmemektedir. Bazı çalışmalar, aşının koruyuculuğunun yaklaşık 20 yıl sürdüğünü göstermektedir.

Sonuç Olarak

Su çiçeği hastalığı geçirmek veya aşı olmak, VZV’ye karşı bağışıklık kazanmaya yardımcı olur. Bu bağışıklık, hastalığın tekrarlamasını ve zona gibi diğer hastalıkların ortaya çıkmasını önleyebilir.

Ancak, bağışıklık sistemi her zaman 100% koruma sağlamaz ve zamanla bağışıklık koruması azalabilir. Bu nedenle, bazı durumlarda, su çiçeği hastalığı geçirmiş veya aşı olan kişilerde dahi VZV enfeksiyonu tekrar ortaya çıkabilir.

Özellikle yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, VZV enfeksiyonu ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin su çiçeği aşısı yaptırmaları önerilir.

Sonuç olarak, su çiçeği hastalığı geçirmek veya su çiçeği aşısı olmak, VZV’ye karşı bağışıklık geliştirme açısından önemlidir. Ancak, bağışıklık sistemi her zaman %100 koruma sağlamaz ve zamanla bu koruma azalabilir. Bu nedenle, özellikle yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin VZV enfeksiyonlarına karşı dikkatli olmaları ve gerekli önlemleri almaları önemlidir.