Oğlan Doğuran Övünsün, Kız Doğuran Dövünsün Atasözü ile İlgili Kompozisyon
Atasözünün Anlamı
“Atasözü” denince akla gelen ilk şey, atasözlerinin Türk kültüründe ne kadar önemli olduğudur. Atasözleri, bir toplumun kültürünü, tarihi ve değerlerini yansıtan birer öğreti niteliği taşıyan cümlelerdir. “Oğlan Doğuran Övünsün, Kız Doğuran Dövünsün” atasözü de Türk kültüründeki öğretici sözlerden biridir. Bu atasözü, bir çocuğun cinsiyetine göre annenin veya babanın nasıl davranacağını anlatır. Atasözünde, oğlan doğuran anne buna sevinmeli, kız doğuran ise utanmalıdır. Bu davranış, eski Türk toplumunda yaygın olan ve günümüzde artık yerini eşitlik ve adalet anlayışına bırakmış bir cinsiyetçilik anlayışını yansıtmaktadır.
Kompozisyon 1: Oğlan Doğuran Övünsün, Kız Doğuran Dövünsün
Türk toplumunun gelenekleri, öğretileri ve atasözleri tarih boyunca varlığını korumuştur. Bu atasözü de Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Ancak günümüzde, bu atasözünün anlamı değişmiştir. Artık oğlan veya kız çocuğu doğurmanın önemi yoktur. Çünkü her iki cinsiyetin de aynı değeri taşıdığı ve aynı haklara sahip olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, “Oğlan Doğuran Övünsün, Kız Doğuran Dövünsün” atasözü artık geçerli değildir ve bu düşüncelerin değişmesi gerekmektedir.
Kompozisyon 2: Cinsiyet Eşitliği ve Toplumsal Değişim
Cinsiyet eşitliği, son yıllarda dünya genelinde tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu konu, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada önemli bir sorundur. “Oğlan Doğuran Övünsün, Kız Doğuran Dövünsün” atasözü, cinsiyet eşitliği sorununu yansıtan bir örnektir. Bu atasözü, kadınların erkeklerle eşit olmadığına ve kız çocuklarının değersiz olduğuna dair toplumsal inanışın bir yansımasıdır. Ancak günümüzde bu inanışın değişmesi gerekmektedir. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması ve kız çocuklarının da değerli olduğu kabul edilmelidir. Böylece toplumsal değişim ve cinsiyet eş
itliği sağlanabilir. Bu nedenle, “Oğlan Doğuran Övünsün, Kız Doğuran Dövünsün” atasözü artık geçerli değildir ve yerine, “Her çocuk değerlidir, cinsiyet ayrımı yapılmamalıdır” gibi daha çağdaş ve eşitlikçi bir anlayış benimsenmelidir.
Sonuç olarak, “Oğlan Doğuran Övünsün, Kız Doğuran Dövünsün” atasözü, eski Türk toplumunda yaygın olan ve günümüzde artık yerini eşitlik ve adalet anlayışına bırakmış bir cinsiyetçilik anlayışını yansıtmaktadır. Günümüzde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bu tür atasözlerinin değişmesi ve modern çağın değerleriyle uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
Bu atasözü her ne kadar geleneksel bir toplumda doğmuş olsa da, hala günümüzde de geçerliliğini koruyor. İnsanların çocukları üzerinden yargılanması doğru değil ve herkesin çocuğu kendi özellikleriyle, yetenekleriyle öne çıkabilir.
Ben de öğrenciliğimde bu özdeyişi defalarca duymuş ve üzülmüştüm. Ancak benim okulumuzun başarılı öğrencilerinden biri olarak, bu sözün yanıltıcı olduğunu söyleyebilirim.
Sınıfımızda hem kız hem de erkek öğrencilerimiz var ve hepsi de birbirinden başarılı. Kimisi matematikte, kimisi edebiyatta öne çıkıyor. Ancak hiçbirimiz cinsiyetimize göre övülmek ya da dövülmek istemezdik.
Öğrenci olarak, herkesin farklı olduğunu ve herkesin kendi potansiyelini keşfetmesi gerektiğini düşünüyorum. Kimi insanlar matematik dahisiyken kimileri sanatçı olabilir. Önemli olan, çocukların yeteneklerini ortaya çıkarabilmeleri ve onlara uygun eğitim ve desteği verebilmek.
Sonuç olarak, bu atasözüne inanmak yerine, herkesin potansiyelini ortaya çıkarmak için çaba harcamalıyız. Ben de kendimizle gurur duyarak, okulumuzun en parlak yıldızlarından biri olarak, diğer öğrencilere de örnek olmaya devam edeceğim. Teşekkürler, bu harika yazı için!