Deyimler ve Özellikleri Konu Anlatımı

Deyimlerin Özellikleri Örneklerle Konu Anlatımı

Belli durumları, özellikleri veya kavramları anlatmak ama­cıyla kalıplaşmış olarak bulunan söz gruplarına deyim denir.

Deyimler nasıl oluşur, deyimlerin özellikleri, deyimlere örnekler

♦          Kilo vermek için aylarca spor yaptı.

♦          Sınav için tüm konuları su gibi ezberledi.

Deyimlerin Biçimsel Özellikleri

♦          Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Bu nedenle deyimde kulla­nılan sözcüklerin yerine eş anlamlıları da dâhil olmak üze­re başka sözcükler getirilemez. Aksi halde anlatım bozuk­luğu söz konusu olur.

♦          Dimyata mercimek almaya giderken evdeki bulgurdan da olduk.

Bu cümlede kullanılan deyimin doğrusu “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak”tır. Dolayısıyla “pirinç” yerine “mercimek” demek ve deyime, yeni bir sözcük eklemek (“almaya” sözcüğünün eklenmesi) deyimin ka­lıbını bozduğu için anlatım bozukluğuna neden olmuştur. Aynı şekilde “İşim duman oldu” yerine “işim buhar oldu” diyemeyiz.

♦          Deyimlerde sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Ancak, de­yimin anlamını, ana yapısını korumak koşuluyla deyimdeki sözcüklerin yerleri değiştirilebilir.

♦          Ateş sardı bacayı çoktan. (Ateş bacayı sardı)

♦          Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Genelde yardımcı fiillerle oluşan deyimler, isim tamlaması, sıfat tamlaması, ikileme veya edatlarla da kurulabilirler. Dolayısıyla, deyimler bir söz öbeğidir.

♦          Abayı yakmak (Özel anlamlı yardımcı fiil)

♦          Laf ebesi (İsim tamlaması)

♦          Ağır söz (Sıfat tamlaması)

♦          Didik didik (ikileme)

♦          Deyimler cümle biçiminde de olabilir.

♦          Kulakları çınlasın.

♦          Atı alan Üsküdar’ı geçti.

♦          Deyimlerde eksiltili anlatımlara da rastlanır.

♦          Şeytan kulağına kurşun (girsin)

♦          Gözün aydın (olsun)

ÖRNEK SORU
Aşağıda kullanılan deyimlerden hangisinin arasına başka sözcük girmiştir?

A) Ayağını denk alırsan kimse sana bir şey diyemez.
B) Bağrıma taş basarım yine de uğraşmaktan vazgeç­mem.
C) Adam, kafası bozulunca biraz yürüyüşe çıkardı.
D) Aklından neler geçirdiğini herkes az çok tahmin ede­biliyordu.
E) işler rayına oturuncaya dek daha çok çalışmalıyız.

CEVAP

A seçeneğinde “ayağını denk almak”; B’de “bağrına taş basmak”; C’de “kafası bozulmak”; E’de ” rayına oturmak” deyimleri oldukları gibi kullanılmıştır. Ancak D seçeneğinde “aklından geçirmek” deyiminin arasına soru zamiri girmiştir. Doğru seçenek D’dir.

Deyimlerin Anlamsal Özellikleri

1.       Mecaz Anlamlı Deyimler:

Deyimler genellikle mecaz anlamlıdırlar.

♦         Çantada keklik

♦         Hem nalına hem mıhına

♦        Abayı yakmak

♦         Kulağı delik

♦         Kulak kabartmak

♦        Ağzı yanmak

♦        Yüzü gülmek

♦         Boyun eğmek

2.       Gerçek Anlamlı Deyimler:

Gerçek anlamı dışında düşünülemeyen, başka bir deyişle, mecaz anlamı olmayan deyimlerdir.

♦         İyi gün dostu

♦         Dosta düşmana karşı

♦         Özrü kabahatinden büyük

Bir cümlede kullanılan deyimin cümleye uygun olmaması anlatım bozukluğuna yol açar.

♦ Bu kadar çok işi bir günde yapabilmeyi gözüm ısırmıyor. Bu cümlede “gözüm kesmiyor” deyiminin yerine “gözüm ısırmıyor” deyiminin kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmuştur. Çünkü “gözü ısırmak”  deyimi “tanır gibi olmak” anlamına gelir. Bunu yerine “bir işi yapabileceğine güvenmek” anlamına gelen “gözü j kesmek” deyimi kullanılmalıdır.

ÖRNEK SORU

Aşağıdaki cümlelerden hangisinde deyimin yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)      Hiçbir şekilde eleştiri kabul etmiyor, burnundan kıl aldırmıyordu.

B)      Üç saat boyunca konuştuğu için sunucunun dili da­mağı kurudu.

C)      Kalbimden gelenleri söylemek beni biraz olsun ra­hatlattı.

D)      Diyojen halinden memnundur, “Gölge etme…”, der Büyük İskender’e.

E)      Paran yok ama araba alıyorsun, kel başa şimşir ta­rak buna derler.

CEVAP

A, B, D ve E seçeneklerine baktığımızda deyimlerin cümledeki kullanımlarının doğru olduğunu görüyoruz. Ancak C seçeneğinde kullanılan “kalbimden gelmek” ifadesi anlamsız bir söylemdir. Bu durumda cümlenin anlamında bir bozukluk görülmektedir. Bu ifadenin yerine “içimden gelenler” veya “kalbimden geçenler” deyimlerinden birini cümleye yerleş­tirdiğimizde anlatım bozukluğu giderilmiş olur. Doğru seçenek C’dir.

Deyimlerin Görevleri

♦           Deyimler cümle içinde sıfat veya zarf görevinde bulu­nabilir.

♦          Adam ağzı bozuk çocuğa dersini verdi.

                                Sıfat

♦           Eli açık insanları severdi hep.

                Sıfat

♦           Ödevleri kılı kırk yararak incelerdi.

                                   Zarf

♦           Bahçedekilere bir göz atıp geleceğim.

                                                    Zarf

♦           Deyimler cümle içinde çeşitli görevlerde (öğelerde) bulunabilir.

♦           Kadın saçını süpürge ederse böyle olur işte!

                           Zarf tümleci

♦           Ömrünün hiçbir döneminde gün görmedi.

                                                                               Yüklem

♦          Alın yazısı böyleymiş.

Özne

ÖRNEK SORU

Aşağıdaki cümlelerde kullanılan deyimlerden hangisi dolaylı tümleç görevindedir?

A)       içimden geçenleri bir bir söylemek istedim.

B)       insanlar boğaz tokluğuna çalışır oldu.

C)       İki tren, rayların kesiştiği yerde burun buruna geldi.

D)       Çocuk burnunu çekerek ağlıyordu.

E)       Onu maytaba almaya kimsenin hakkı yok!

CEVAP

A’da “içinden geçmek” deyimi nesne; B’de “boğaz tokluğuna çalışmak” deyimi “olmak” yardımcı fiiliyle birleşerek yüklem görevinde kullanılmıştır. C seçeneğindeki “burun buruna gelmek” deyimi de yüklem görevindedir. D’de “burnunu çekmek” deyimi zarf tümleci görevindedir. E’de ise’maytaba almak” (gırgıra almak) argo kökenli bir deyimdir ve burada dolaylı tüm leç görevinde kullanılmıştır. Doğru seçenek E’dir.

Deyimler konusu Hakkında Sorularınızı ve Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz …

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.