Kut Anlayışının Devlet Yönetimine Etkileri Zararları Ve Sonuçları

p17

Bu yazımızda kut anlayışının devlet yönetimine etkileri zararları ve sonuçları kısaca olarak bilgi aktaracağız.

Kut anlayışı, devleti yönetecek kişinin ve ailesinin bu görevi Göktanrı’dan aldığına inanılmasıyla oluşmuştur. Kut anlayışında hükümdar tanrıdan aldığı görevle ülkeyi yönetmektedir. Bu yönetim anlayışında aileler de kutsal kabul edilmektedir.

Hükümdar ölmeden önce vasiyet olarak çocuklarına ülke yönetimi hakkında bilgiler verir ve vesayet de babadan oğula geçen, kan bağıyla bağlı bir kutsallık taşır. Bu nedenle hükümdarlar ve aileleri kan bağıyla bağlı olanlar kutsal sayılır.

Kut anlayışında, devlet hanedanın ortak malı olarak kabul edilir. Böylece o aileden olmayanlar kutsal kabul edilmedikleri için devleti yönetemezler. Egemenlik dinsel bir boyut taşımasa da hükümdardan sonra tahta geçecek oğullar için yarışma şartları eşit sayılmaktadır.

Kut anlayışının zararları olarak taht kavgalarının ortaya çıkıp çok kan akması ve insanların ölmesi en önemlisi olarak sayılır. Hükümdar vefat etmeden bir halef, selef durumu oluşmadığı için yönetimsel bir boşluk doğmuştur. Bununla beraber bazen devletlerin ikiye bölünmesiyle istikrar sağlanamamış ve egemenlik kurulamamıştır.

Kut anlayışının bu belirsizlikleri barındırması, aristokratik bir yapıda olması, halkı sınıflaştırması, yönetimin tekelcilik üzerine ilerlemesi tarihte bu anlayışa kurulan devletlerin iç karışıklıklardan yıkıldığını göstermektedir. Kut anlayışının en büyük zararı taht kavgalarının önünü açması ve insanların ölümüne sebep olacak savaşların çıkmasına neden olmasıdır.

Kut Anlayışının Devlet Yönetimine Etkileri Zararları Ve Sonuçları Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

1 yorum

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.