Osmanlılarda Kapı Halkı

Osmanlılarda kapı halkı kimlere denir

Kapı halkı, Osmanlı Devleti’nde sadra­zam, vezir, beylerbeyi ve ilmiye ileri gelen­lerinin konaklarında görevli sivil ve askerle­re verilen genel addır.

Birçok başka geleneksel toplum gibi Os­manlı yüksek sınıfının mensupları da, hiye­rarşide işgal ettikleri mevki ve mertebeye uygun bir maiyeti kendileri oluşturup bes­lerdi. Böylece merkezî devlet aygıtının yeri­ne getiremeyeceği bazı işlevleri kademeli olarak devralır ve servetlerinin bir bölümü­nü ataerkil bir değerler sistemi içinde toplu­ma dağıtıp iade ederken, aynı zamanda heybet ve haşmet gösterilerinde bulunmak durumundaydılar. Bu çerçeve içinde Os­manlı eyalet ve sancak yöneticileri, çeşitli görevler için gerekli paralı askerleri mülkiye ve kalemiye sınıflarından seçer, mülki, as­keri ve hususi olmak üzere üç kadro oluştu­rurlardı. Bunların aylıklarını ve yolluklarını da kendi ödeneklerinden karşılarlardı. Yö­neticilerin, kadroları daraltıp genişletme yetkileri de vardı. Görevden uzaklaştırıldık­ları durumlarda ise, kapı halkını dağıtıp kişisel gelirleriyle tuttukları birkaç uşakla yetinirlerdi. Bu nedenle açıkta kalanlara “kapısız” denirdi.

Sadrazamın kapı halkı, hademe-i Bâb-ı Asafi, iç ağalar (sakallı ağalar), dış ağalar (gedikli ağalar), müteferrikalar ve harem halkı olmak üzere beş sınıftan oluşurdu. Vezirler ve öbür devlet ileri gelenleri de daha dar ölçülerde benzeri bir kadro kurar­lardı. Kapı halkını daha çok gedikli ağalar oluştururdu ve bunların en büyüğü silahdar ağaydı. Gedikli ağaların zobu denen ve sayıları 80-100 arasında değişen özel hiz­metçileri vardı. İç ağaları da kethüdabey, kapıcılar kethüdası, selam ağası, humbaracılar bölükbaşısı, imrahorbaşı vb ağalar oluştururdu. Beylerbeylerinin, bu kadrola- nn dışında levent, sarıca, deli, tüfekçi ve sekbanlardan oluşan milis nitelikli küçük çapta orduları vardı. Kapı halkından sayılan bu silahlı birliklerin asker sayısı 300-2.000 arasında değişirdi. Beylerbeyinin yöne­tim bölgesine girebilmesi, eyaletin güvenli­ğini sağlaması, kendisine ödenek olarak bırakılan vergileri toplaması ve hükümetçe verilen görevleri yapabilmesi, kapı halkının niteliğine ve gücüne bağlıydı.

Beylerbeyleri kapı halkı oluşturmakta ve bu kalabalık kadronun masraflarını karşıla­makta, özellikle 18. yüzyılda sıkıntıya düş­tüler. Bu da görevlerini gereğince yapamamalarına ve kapı halklarının dağılıp kapısız levendat denen çeteler kurmalarına yol açtı. 1827’de, beylerbeylerinin ya da eyalet vali­lerinin askeri hizmet gören kapı halkı bulun­durmaları, 1828’de de hademe sınıfından personel kiralamaları yasaklandı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.