Bedensel Hizmet Yükümlülüğü Ne Demek
Bedensel hizmet yükümlülüğü, yasa gereği, bayındırlık işlerinde ücretsiz çalışma yükümlülüğü. Roma İmparatorluğu’nda nüfusun belli kesimleri devlete ya da özel mülk sahiplerine belirli kişisel hizmetlerle yükümlüydü. Bu hizmetler arasında yol, köprü ve bendlerin bakımı için alınan verginin çalışarak ödenmesi, kiracı çiftçilerin ve azat edilmiş kölelerin arazi sahiplerinin topraklarında ücretsiz çalışması ve kimi bölgelerde posta sistemiyle ilgili bakım işlerinde zorunlu çalışmanın uygulanması sayılabilir. Vasalların feodal beyler için düzenli olarak çalışmasını öngören feodal corvee sistemi bu Roma geleneğinden kaynaklanmıştır. “Katkı” anlamına gelen corvee bugün, çoğu kez bedensel hizmet yükümlülüğü ile eş anlamda kullanılmaktadır. Benzer çalışma yükümlülükleri dünyanın başka kesimlerinde de vardı. Japonya’da çiftçilere zorunlu çalışma yükümlülüğü getiren yo sistemi 7. yüzyılda vergi sisteminin bir parçası haline getirildi. Mısırlılar Nil Irmağının yükselmesi sonucu kanalların dibinde biriken çamurun temizlenmesi için gerekli iş gücünü yüzyıllar boyunca bu sistemle sağladılar. Tarihte başka yerlerde ve dönemlerde de bayındırlık işlerinde ücret ödemek için yeterli para bulunamadığı durumlarda bedensel hizmet yükümlülüğüne başvuruldu. Bazen savaş sırasında, yardımcı askerlik hizmetleri için de bu sistem kullanılırdı.
Türkiye’de bedensel hizmet yükümlülüğü Cumhuriyet döneminde ilk kez 29 Haziran 1938 tarihli ve 3530 sayılı Beden Terbiyesi Kanunu’yla getirildi. Bu yasanın gençlere boş zamanlarında beden eğitimi çalışmalarına katılma yükümlülüğü getiren 4. maddesi, 1961 Anayasası’nın kişi özgürlüğüne ilişkin ilkesine aykırı görüldüğünden Anayasa Mahkemesi’nin 3 Kasım 1964 tarihli kararıyla iptal edildi. Olağanüstü koşullar için bedensel yükümlülüğü öngören 18 Ocak 1940 tarihli ve 3780 sayılı Milli Korunma Kanunu da Bakanlar Kurulu’nun 16 Eylül 1960 tarihli ve 5/322 sayılı kararnamesiyle uygulamadan kaldırıldı. Buna karşılık 1982 Anayasası’nın 121. maddesi hükmüne dayanılarak çıkarılan 25 Ekim 1983 tarihli ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 8. maddesi, doğal afet ve tehlikeli salgın hastahklar nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde 18-60 yaşları arasındaki bütün yurttaşlar için, olağanüstü hal ile ilgili olarak verilecek işleri yapma yükümlülüğü öngörmektedir. Bu düzenlemenin özelliği kendisini şu noktada gösterir: İlgililer kendilerine bu yoldan yüklenen yükümlülüklere ilişkin yönetsel kararlara karşı idari yargı mercilerine başvurmuş olsalar da yürütmenin durdurulması isteminde bulunamazlar. Ayrıca 18 Mart 1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu’nun 15. maddesinde düzenlenmiş olan imece de bir çeşit bedensel yükümlülüktür.
Bedensel hizmet yükümlülüğü, belirli aralıklarla yerine getirilen genel ve kısa süreli bir yükümlülük olduğundan zorla çalıştırmadan ayrılır. Zorla çalıştırma genellikle bir disiplin ya da tecrit aracı olarak uzun ya da belirsiz bir süre için uygulanır.
Hemen Yorum Yaz