Kudretli Osmanlı Devleti’ni yerle bir eden en önemli şeylerden bir tanesi, insanların cahilliği olmuştur. Devletin ilk dönemlerinde İslâmiyet çok iyi anlaşılmıştır ve dünya üzerinde yapılan her türlü hamle, vicdan ve ruhun etkisi altında tamamen mantık ile yapılmıştır. Aklın ve ruhun birleşerek ortaya çıkardığı vicdanlı insan, eski dönemlerde tipik Osmanlı insanını ifade ediyordu. Ancak zaman içerisinde Osmanlılar, bilimden ve akıldan uzaklaşmışlardır ve bu sayede dinimizin de içine türlü fesatları, hurafeleri sokmuşlardır ki bu durum da Osmanlı Devleti’ne yıkımı getirmiştir. Sizler için hazırlamış olduğumuz bu yazıda, Atatürk’ün akıl ve bilime verdiği önem ile ilgili yazı kısaca bahsetmeye çalışacağız.
Atatürk, yüksek zeka sahibi bir insandı. O devletinin bugün bulunduğu halini, geçmişini iyi bir şekilde incelediği için hatanın nerede olduğunu biliyordu. Türk insanı, dini yanlış yorumlayan insanların hurafeleri altında bilimden tamamen uzaklaşmış, hurafelerle dolu bir hayat sürdürüyordu. Ancak Kur’an-ı Kerim’de Allah, bizlerden her zaman aklımızı kullanmamızı ve onun bize verdiği nimetleri doğru yolda, iyiliğe ve güzelliğe harcamamızı istemişti. Yani bir Müslüman, Allah’a daha iyi ibadet edebilmek adına onun sanatı olan evreni araştırmalı ve bilmelidir.
Atatürk de tam olarak böyle düşünen bir insandı. Bu sebepten dolayı her zaman bilim onun önceliklerinden bir tanesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan hemen sonra bu konuda son derece hızlı çalışmalar yapmıştır ve Türk insanını kendisine yaraşır bir konuma koymak için çaba göstermiştir. Kadınlara çeşitli haklar vererek onların da toplumun içine katılmasını, öğrenmesini ve araştırmasını sağlamıştır.
Atatürk’ün Akıl Ve Bilime Verdiği Önem İle İlgili Yazı Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz.
işime çok yaradı beğendim bunu emeğinize sağlık. ödevimde kullandım.