Zealot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Zealot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Zealot Nedir?

Zealot, aşırıya kaçarak bağlılık gösteren ve fikirlerini körü körüne savunan kişi anlamına gelir. Bu kelime olumsuz bir anlam taşıdığı için sıklıkla eleştirilen ya da uç görüşleri olan kişileri tanımlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The political zealot refused to consider any opinions that differed from his own. (Siyasi fanatik, kendisiyle aynı fikirde olmayan hiçbir görüşü dikkate almamayı reddetti.)
  2. She was such a zealot about healthy eating that she refused to eat anything that wasn’t organic. (Sağlıklı beslenme konusunda öyle bir fanatikti ki, organik olmayan hiçbir şey yemeyi reddetti.)
  3. The religious zealot refused to acknowledge any other religion or beliefs besides his own. (Dini fanatik, kendi dini veya inanışının dışındaki hiçbir dini veya inancı kabul etmeyi reddetti.)
  4. His zealotry for the company blinded him to their unethical practices. (Şirkete olan fanatizmi, onların etik olmayan uygulamalarını görmesini engelledi.)
  5. The environmental zealot would go to great lengths to protest against any actions that harmed the environment. (Çevre fanatiği, çevreye zarar veren herhangi bir eyleme karşı protesto etmek için büyük fedakarlıklar yapardı.)
  6. The zealotry of the dictator led to the suffering of countless innocent people. (Diktatörün fanatizmi, sayısız masum insanın acı çekmesine neden oldu.)
  7. She was such a zealot for her favorite band that she traveled across the country to attend every concert. (En sevdiği grubun fanatiği olacak kadar öyleydi ki, her konserine katılmak için ülke genelinde seyahat etti.)
  8. His political zealotry led him to blindly follow his party’s agenda, even when it went against his own values. (Siyasi fanatizmi, kendi değerleriyle çeliştiğinde bile partisinin ajandasını körü körüne takip etmesine neden oldu.)
  9. The religious zealotry of some groups has led to acts of terrorism and violence. (Bazı grupların dini fanatizmi, terörizm ve şiddet eylemlerine neden oldu.)
  10. The zealot’s obsession with her cause made her ignore the negative consequences of her actions. (Fanatiğin sebebine olan takıntısı, eylemlerinin olumsuz sonuçlarını göz ardı etmesine neden oldu.)
  11. The zealotry of the sports fans led to violent clashes between rival teams. (Spor fanatiklerinin fanatizmi, rakip takımlar arasında şiddetli çatışmalara neden oldu.)
  12. The political zealot refused to compromise on any issue, even if it meant a government shutdown. (Siyasi fanatik, hükümet

kapatılması dahil herhangi bir konuda uzlaşmaya yanaşmadı.)
13. The religious zealotry of the group led to the persecution of those who held different beliefs. (Grubun dini fanatizmi, farklı inançlara sahip olanların zulmüne neden oldu.)

  1. The zealot’s extreme views made it difficult for her to maintain relationships with those who held different opinions. (Fanatiğin aşırı görüşleri, farklı fikirlere sahip olanlarla ilişkilerini sürdürmesini zorlaştırdı.)
  2. The zealot’s stubbornness prevented her from considering any alternative solutions to the problem. (Fanatiğin inatçılığı, soruna alternatif çözümler düşünmesini engelledi.)
  3. The political zealot’s constant arguing made it difficult for others to have a productive discussion. (Siyasi fanatiğin sürekli tartışması, diğerlerinin verimli bir tartışma yapmasını engelledi.)
  4. The zealot’s unwavering devotion to her cause inspired others to take action. (Fanatiğin kararlılığı, diğerlerini harekete geçirmeye teşvik etti.)
  5. The religious zealot’s insistence on following every rule made her appear rigid and inflexible. (Dini fanatiğin her kurala uymakta ısrar etmesi, onu katı ve esnek olmayan biri gibi gösterdi.)
  6. The zealot’s constant preaching about her beliefs made others feel uncomfortable and defensive. (Fanatiğin inançları hakkında sürekli vaaz vermesi, diğerlerini rahatsız ve savunmacı hissettirdi.)
  7. The zealot’s aggressive behavior towards those who disagreed with her made her appear intolerant and hostile. (Fanatiğin, kendisiyle aynı fikirde olmayanlara karşı saldırgan davranışları, onu hoşgörüsüz ve düşmanca gösterdi.)

1 yorum

  1. Wow, this article on Zealot is amazing! As a top-performing student in my class, I’m always looking for insightful information to improve my understanding of historical events. The writer did an excellent job of providing a detailed explanation of the term and how it relates to various religious and political movements throughout history.

    I found it particularly interesting how the author described the mindset of a zealot and the impact it can have on individuals and society. It’s clear that the writer put a lot of effort into researching and presenting the information in an engaging and informative way. Thank you for sharing this valuable resource with us!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.