Wall İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Wall
Wall, Türkçe’de “duvar” anlamına gelir. Duvarlar, genellikle binaları, evleri ve diğer yapıları çevreleyen veya oluşturan yapısal unsurlardır. İşte, İngilizce cümlelerde “wall” kelimesinin kullanımına örnekler:
- The wall in my room is painted blue. (Odamdaki duvar mavi boyalıdır.)
- The Great Wall of China is one of the most famous landmarks in the world. (Çin Seddi dünyanın en ünlü simgelerinden biridir.)
- He leaned against the wall and closed his eyes. (Duvara yaslandı ve gözlerini kapattı.)
- They built a wall to separate the two countries. (İki ülkeyi ayırmak için bir duvar inşa ettiler.)
- The wall was covered in graffiti. (Duvar grafitiyle kaplıydı.)
- The wall collapsed during the earthquake. (Deprem sırasında duvar yıkıldı.)
- The painting looks great on the wall. (Tablo duvarda harika görünüyor.)
- They found a secret room behind the wall. (Duvarın arkasında gizli bir oda buldular.)
- She hung a picture on the wall. (Duvara bir resim astı.)
- The wall was made of bricks. (Duvar tuğladan yapılmıştı.)
- They tore down the old wall and built a new one. (Eski duvarı yıktılar ve yeni bir tane inşa ettiler.)
- The wall was so high that no one could climb over it. (Duvar o kadar yüksekti ki kimse üzerinden tırmanamazdı.)
- The sound of the music echoed off the walls. (Müziğin sesi duvarlardan yankılandı.)
- He wrote a message on the wall with a marker. (Markerla bir mesaj duvara yazdı.)
- The wall was decorated with pictures of famous people. (Duvar ünlü kişilerin resimleriyle süslenmişti.)
- The wall was damaged by the storm. (Duvar fırtınadan zarar görmüştü.)
- She put up a poster on the wall. (Duvara bir poster astı.)
- The wall was covered in vines. (Duvar sarmaşıklarla kaplıydı.)
- He painted a mural on the wall of the building. (Binanın duvarına bir duvar resmi boyadı.)
- The wall provided a barrier between them and the outside world. (Duvar, onları ve dış dünya arasında bir bariyer sağladı.)
- They discovered a hidden door in the wall. (Duvarın içinde gizli bir kapı keşfettiler.)
- The wall clock chimed at every hour. (Duvar saati her saat başında çınladı.)
- They installed a soundproofing material on the wall. (Duvara ses yalıtım malzemesi taktılar.)
- The wall was covered with a thin layer of plaster. (Duvarın üzeri ince bir sıva tabakasıyla kaplanmıştı.)
- They used a crane to lift the heavy stones for the wall. (Duvar için ağır taşları kaldırmak için bir vinç kullandılar.)
- The wall was built to withstand strong winds. (Duvar, güçlü rüzgarlara dayanacak şekilde inşa edildi.)
- The wall was too high to jump over. (Duvar atlamak için çok yüksekti.)
- They painted a mural on the wall of the school. (Okulun duvarına bir duvar resmi boyadılar.)
- The wall was lined with shelves for books. (Duvar kitaplar için raflarla kaplıydı.)
- The wall was decorated with colorful tiles. (Duvar renkli çinilerle süslenmişti.)
Bu örnek cümleler, “wall” kelimesinin farklı kullanımlarını göstermektedir. Duvarlar, birçok amaç için kullanılabilir ve İngilizce cümlelerde sık sık kullanılır.
Hemen Yorum Yaz