Wake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wake İle İlgili Cümleler

Anlam: Uyanmak, uyandırmak veya farkına varmak anlamına gelen bir fiildir.

  1. I wake up early every day. (Her gün erken uyanırım.)
  2. Please wake me up at 7am tomorrow. (Lütfen yarın saat 7’de beni uyandırın.)
  3. He finally woke up and realized his mistake. (Sonunda uyanıp hatasının farkına vardı.)
  4. The alarm clock wakes me up every morning. (Alarm saatim her sabah beni uyandırır.)
  5. I have trouble waking up early on weekends. (Hafta sonları erken uyanmakta zorlanıyorum.)
  6. She couldn’t wake up in time for the meeting. (Toplantı için zamanında uyanamadı.)
  7. The noise outside woke me up from my nap. (Dışarıdaki gürültü beni şekerleme yaparken uyandırdı.)
  8. He needs a strong cup of coffee to wake him up in the morning. (Sabahları kendini uyandırmak için güçlü bir kahveye ihtiyacı var.)
  9. The rooster’s crowing wakes up the whole neighborhood. (Horozun ötmesi bütün mahalleyi uyandırır.)
  10. She woke up with a start when the phone rang. (Telefon çaldığında irkildi ve uyandı.)
  11. I always feel groggy when I first wake up. (Her zaman ilk uyandığımda halsiz hissederim.)
  12. The sun rises early, so I usually wake up with the sun. (Güneş erken doğar, bu yüzden genellikle güneşle birlikte uyanırım.)
  13. I had a nightmare that woke me up in the middle of the night. (Orta gece uyandıran bir kabusum vardı.)
  14. The smell of coffee always wakes me up. (Kahve kokusu beni her zaman uyandırır.)
  15. He was so tired that he couldn’t wake up even when his alarm clock rang. (O kadar yorgundu ki alarmı çaldığında bile uyanamadı.)
  16. The sound of the doorbell woke the baby up from his nap. (Kapı zili sesi bebeği şekerleme yaparken uyandırdı.)
  17. I usually need about 8 hours of sleep to wake up feeling rested. (Dinlenmiş hissetmek için

genellikle yaklaşık 8 saat uyku ihtiyacım var.)
18. She tried to wake him up gently, but he still got angry. (Onu nazikçe uyandırmaya çalıştı ama yine de sinirlendi.)

  1. The smell of bacon cooking in the kitchen always wakes me up. (Mutfakta pişen pastırma kokusu beni her zaman uyandırır.)
  2. He set his alarm clock to wake him up for his early morning flight. (Erken sabah uçuşu için kendini uyandırmak için alarm saatini ayarladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.