Wake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Wake İle İlgili Cümleler
Anlam: Uyanmak, uyandırmak veya farkına varmak anlamına gelen bir fiildir.
- I wake up early every day. (Her gün erken uyanırım.)
- Please wake me up at 7am tomorrow. (Lütfen yarın saat 7’de beni uyandırın.)
- He finally woke up and realized his mistake. (Sonunda uyanıp hatasının farkına vardı.)
- The alarm clock wakes me up every morning. (Alarm saatim her sabah beni uyandırır.)
- I have trouble waking up early on weekends. (Hafta sonları erken uyanmakta zorlanıyorum.)
- She couldn’t wake up in time for the meeting. (Toplantı için zamanında uyanamadı.)
- The noise outside woke me up from my nap. (Dışarıdaki gürültü beni şekerleme yaparken uyandırdı.)
- He needs a strong cup of coffee to wake him up in the morning. (Sabahları kendini uyandırmak için güçlü bir kahveye ihtiyacı var.)
- The rooster’s crowing wakes up the whole neighborhood. (Horozun ötmesi bütün mahalleyi uyandırır.)
- She woke up with a start when the phone rang. (Telefon çaldığında irkildi ve uyandı.)
- I always feel groggy when I first wake up. (Her zaman ilk uyandığımda halsiz hissederim.)
- The sun rises early, so I usually wake up with the sun. (Güneş erken doğar, bu yüzden genellikle güneşle birlikte uyanırım.)
- I had a nightmare that woke me up in the middle of the night. (Orta gece uyandıran bir kabusum vardı.)
- The smell of coffee always wakes me up. (Kahve kokusu beni her zaman uyandırır.)
- He was so tired that he couldn’t wake up even when his alarm clock rang. (O kadar yorgundu ki alarmı çaldığında bile uyanamadı.)
- The sound of the doorbell woke the baby up from his nap. (Kapı zili sesi bebeği şekerleme yaparken uyandırdı.)
- I usually need about 8 hours of sleep to wake up feeling rested. (Dinlenmiş hissetmek için
genellikle yaklaşık 8 saat uyku ihtiyacım var.)
18. She tried to wake him up gently, but he still got angry. (Onu nazikçe uyandırmaya çalıştı ama yine de sinirlendi.)
- The smell of bacon cooking in the kitchen always wakes me up. (Mutfakta pişen pastırma kokusu beni her zaman uyandırır.)
- He set his alarm clock to wake him up for his early morning flight. (Erken sabah uçuşu için kendini uyandırmak için alarm saatini ayarladı.)
Hemen Yorum Yaz