Uncouth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uncouth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Uncouth” Nedir?

“Uncouth” kelimesi Türkçe’de “kaba”, “görgüsüz” veya “edepsiz” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. My neighbor’s uncouth behavior makes me feel uncomfortable. (Komşumun görgüsüz davranışları beni rahatsız ediyor.)
2. The uncouth man in the restaurant was shouting and making a scene. (Restoranda ki kaba adam bağırıp, kargaşa çıkartıyordu.)
3. She has an uncouth manner of speaking which is not suitable for a professional environment. (Profesyonel bir ortamda uygun olmayan bir şekilde konuşma tarzı var.)
4. His uncouth jokes made everyone uncomfortable. (Onun edepsiz şakaları herkesi rahatsız etti.)
5. The uncouth appearance of the old house scared the children. (Eski evin kaba görünümü çocukları korkuttu.)
6. The uncouth customer was shouting at the waiter for no reason. (Kaba müşteri, hiçbir neden yokken garsona bağırıyordu.)
7. The uncouth language in the movie was not suitable for children. (Filmin edepsiz dili, çocuklar için uygun değildi.)
8. His uncouth manners were not appreciated by the guests. (Konuklar tarafından onun kaba tavırları hoş karşılanmadı.)
9. The uncouth graffiti on the walls was an eyesore. (Duvarlardaki edepsiz grafitiler göz zevkimizi bozdu.)
10. The uncouth smell in the room was unbearable. (Odadaki kaba koku dayanılmazdı.)
11. The uncouth behavior of the fans caused chaos after the football match. (Taraftarların görgüsüz davranışları futbol maçından sonra kaosa neden oldu.)
12. The uncouth remarks he made offended everyone in the room. (Yaptığı kaba yorumlar odadaki herkesi rencide etti.)
13. Her uncouth table manners were a topic of discussion among her colleagues. (Masadaki edepsiz hareketleri, meslektaşları arasında konuşulan bir konuydu.)
14. The uncouth driver was honking his horn unnecessarily. (Kaba şoför gereksiz yere kornaya basıyordu.)
15. The uncouth way he spoke to his mother was disrespectful. (Annesine konuşma şekli edepsizdi.)
16. The uncouth dress code at the party was a disappointment. (Partideki edepsiz kıyafet kodu hayal kırıklığı yarattı.)
17. The uncouth behavior of the teenagers was not tolerated by the school. (Gençlerin edepsiz davranışları okul tarafından hoş karşılanmadı.)
18. The uncouth language used in the novel was not suitable for all audiences. (Romanın içindeki edepsiz dil, tüm izleyiciler için uygun değildi.)
19. The uncouth behavior of the guests at the wedding was embarrassing. (Düğündeki misafirlerin edepsiz davranışları utanç

20. His uncouth appearance and lack of hygiene made him stand out in a negative way. (Kaba görünümü ve hijyen eksikliği, onu olumsuz bir şekilde öne çıkardı.)

Bu cümlelerde “uncouth” kelimesi kaba, görgüsüz, edepsiz ve uygun olmayan davranış, konuşma ve görünümle ilişkilendiriliyor.