Unconventional İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unconventional İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unconventional Nedir?

Unconventional Türkçe karşılığı olarak “geleneksel olmayan” anlamına gelmektedir. Bu kelime, sıradan ve beklenenin dışında olan herhangi bir şeyi ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. Unconventional thinkers are often the ones who come up with the most innovative ideas. (Geleneksel olmayan düşünürler, genellikle en yenilikçi fikirleri ortaya çıkaranlardır.)
  2. The artist’s unconventional approach to painting has made him famous. (Sanatçının resim yapma şekli, geleneksel olmayan yaklaşımı sayesinde ünlü olmuştur.)
  3. The politician’s unconventional methods of campaigning caused quite a stir. (Politikacının kampanya yapma yöntemleri oldukça tartışma yarattı.)
  4. She has an unconventional sense of humor that not everyone understands. (Herkesin anlamadığı, geleneksel olmayan bir mizah anlayışı var.)
  5. The company’s unconventional marketing strategy paid off in the end. (Şirketin geleneksel olmayan pazarlama stratejisi sonunda karşılığını verdi.)
  6. He has an unconventional approach to teaching that engages students. (Öğrencileri etkileyen geleneksel olmayan bir öğretim yaklaşımı var.)
  7. The film’s unconventional plot kept the audience on the edge of their seats. (Filmin geleneksel olmayan senaryosu, seyirciyi koltuklarının kenarında tuttu.)
  8. The chef’s unconventional recipes are always a hit with diners. (Şefin geleneksel olmayan tarifleri, yemek yiyenler tarafından her zaman beğenilir.)
  9. The author’s unconventional writing style challenges readers to think outside the box. (Yazarın geleneksel olmayan yazım tarzı, okuyucuları kutunun dışında düşünmeye zorlar.)
  10. The fashion designer’s unconventional designs are often featured in high-end fashion magazines. (Moda tasarımcısının geleneksel olmayan tasarımları, genellikle lüks moda dergilerinde yer alır.)
  11. The musician’s unconventional sound is a fusion of different genres. (Müzisyenin geleneksel olmayan müziği, farklı tarzların birleşiminden oluşur.)
  12. The startup’s unconventional business model caught the attention of investors
  1. The teacher’s unconventional approach to homework has led to better student engagement. (Ödevlere geleneksel olmayan yaklaşımı, öğrencilerin daha iyi katılımına neden oldu.)
  2. The company’s unconventional work schedule allows employees to have a better work-life balance. (Şirketin geleneksel olmayan çalışma saatleri, çalışanların iş ve özel hayat dengesini daha iyi sağlamalarına olanak tanır.)
  3. The architect’s unconventional building design won several awards. (Mimarın geleneksel olmayan bina tasarımı birkaç ödül kazandı.)
  4. The artist’s unconventional sculpture made of recycled materials was a hit with the public. (Geri dönüşüm malzemelerinden yapılmış sanatçının geleneksel olmayan heykeli halk tarafından çok beğenildi.)
  5. The athlete’s unconventional training regimen helped her break records. (Sporcu, geleneksel olmayan antrenman programı sayesinde rekorlar kırdı.)
  6. The writer’s unconventional storytelling approach made the novel stand out. (Yazarın geleneksel olmayan anlatım tarzı, romanı öne çıkardı.)
  7. The startup’s unconventional office space design fosters creativity among employees. (Başlangıç şirketinin geleneksel olmayan ofis tasarımı, çalışanlar arasında yaratıcılığı teşvik ediyor.)
  8. The comedian’s unconventional humor sometimes makes people uncomfortable, but it always gets a reaction. (Komedyenin geleneksel olmayan mizahı bazen insanları rahatsız eder, ancak her zaman bir tepki alır.)

Bu örnek cümlelerde “unconventional” kelimesi, farklı alanlarda birçok farklı durumu ifade etmek için kullanılmaktadır. Kelimenin anlamı her zaman biraz değişebilir, ancak genellikle sıradanın dışında veya geleneksel olmayan bir şey ifade eder.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.