Unclench İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unclench İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Unclench” Kelimesinin Türkçe Anlamı


Unclench, “sıkılmış veya kasılmış olan bir şeyi gevşetmek” anlamına gelen bir İngilizce fiildir.

20 Örnek Cümleler

  1. She tried to unclench her fist and take a deep breath to calm down. (Yumruğunu açmaya ve sakinleşmek için derin bir nefes almaya çalıştı.)
  2. He unclenched his jaw and let out a sigh of relief. (Çenesini gevşetti ve rahatlama nefesi verdi.)
  3. The masseuse advised him to unclench his shoulders to release tension. (Masör ona, gerginliği serbest bırakmak için omuzlarını gevşetmesini önerdi.)
  4. She could feel her muscles unclenching as she relaxed into the warm bath. (Sıcak banyoda rahatladıkça kaslarının gevşediğini hissetti.)
  5. The yoga teacher instructed the students to unclench their faces and soften their expressions. (Yoga öğretmeni öğrencilere yüzlerini gevşetmelerini ve ifadelerini yumuşatmalarını talimat verdi.)
  6. He had to consciously unclench his jaw to prevent grinding his teeth in frustration. (Frustrasyonla dişlerini gıcırdatmayı önlemek için çenesini bilinçli bir şekilde gevşetmesi gerekiyordu.)
  7. The therapist worked to help her unclench her emotions and express herself freely. (Terapist, duygularını gevşetmesine ve kendini özgürce ifade etmesine yardımcı olmak için çalıştı.)
  8. He unclenched his grip on the steering wheel and tried to relax on the long drive. (Direksiyon simidindeki kavrayışını gevşetti ve uzun yolculukta rahatlamaya çalıştı.)
  9. The tension in the room dissipated as everyone unclenched their fists and took deep breaths. (Herkesin yumruklarını açması ve derin nefesler almalarıyla odağın gerildiği gerginlik ortadan kalktı.)
  10. She had to unclench her teeth and smile politely through the awkward conversation. (Tatsız konuşma sırasında dişlerini sıkmayı bırakıp nazikçe gülümsemesi gerekiyordu.)
  11. He gradually unclenched his fists as he listened to the calming music. (Sakinleştirici müziği dinlerken yavaşça yumruklarını açtı.)
  12. The therapist instructed her to unclench her muscles and focus on her breathing during meditation. (Terapist, meditasyon sırasında kaslarını gevşetmesini ve nefesine odaklanmasını söyledi.)
  13. He had to unclench his jaw and take a step back before responding to the rude comment. (Kaba yorumu yanıtlamadan önce, çenesini gevşetmesi ve bir adım geri atması gerekiyordu.)
  14. The tension in her shoulders began to dissipate as she
  1. consciously unclenched them and stretched them out. (Bilinçli bir şekilde gevşetip gerdirerek omuzlarındaki gerilim azalmaya başladı.)
  2. The baby finally unclenched her tiny fists and fell asleep in her mother’s arms. (Bebek nihayet küçük yumruklarını açtı ve annesinin kollarında uyudu.)
  3. He tried to unclench his jaw and speak calmly despite feeling angry and frustrated. (Öfkeli ve hayal kırıklığı içinde olsa da, çenesini gevşetmeye ve sakin bir şekilde konuşmaya çalıştı.)
  4. She unclenched her fists and took a deep breath to steady herself before the big job interview. (Büyük iş görüşmesinden önce kendini toplamak için yumruklarını açıp derin bir nefes aldı.)
  5. The yoga instructor reminded the students to unclench their toes and release any tension in their feet. (Yoga öğretmeni öğrencilere ayak parmaklarını gevşetmelerini ve ayaklarında herhangi bir gerilimi serbest bırakmalarını hatırlattı.)
  6. He finally unclenched his heart and forgave his ex-girlfriend for the hurt she caused him. (Sonunda kalbini gevşetti ve eski kız arkadaşına ona verdiği acıyı affetti.)

Türkçe Karşılıkları

  1. Yumruğunu açmaya ve sakinleşmek için derin bir nefes almaya çalıştı.
  2. Çenesini gevşetti ve rahatlama nefesi verdi.
  3. Masör ona, gerginliği serbest bırakmak için omuzlarını gevşetmesini önerdi.
  4. Sıcak banyoda rahatladıkça kaslarının gevşediğini hissetti.
  5. Yoga öğretmeni öğrencilere yüzlerini gevşetmelerini ve ifadelerini yumuşatmalarını talimat verdi.
  6. Frustrasyonla dişlerini gıcırdatmayı önlemek için çenesini bilinçli bir şekilde gevşetmesi gerekiyordu.
  7. Terapist, duygularını gevşetmesine ve kendini özgürce ifade etmesine yardımcı olmak için çalıştı.
  8. Direksiyon simidindeki kavrayışını gevşetti ve uzun yolculukta rahatlamaya çalıştı.
  9. Herkesin yumruklarını açması ve derin nefesler almalarıyla odağın gerildiği gerginlik ortadan kalktı.
  10. Tatsız konuşma sırasında dişlerini sıkmayı bırakıp nazikçe gülümsemesi gerekiyordu.
  11. Sakinleştirici müziği dinlerken yavaşça yumruklarını açtı.
  12. Terapist, meditasyon sırasında kaslarını gevşetmesini ve nefesine odaklanmasını söyledi.
  13. Kaba yorumu yanıtlamadan önce

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.