Uncharacteristically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uncharacteristically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uncharacteristically

Uncharacteristically kelimesi Türkçede “olağan dışı bir şekilde” anlamına gelir. Bu kelime, kişinin normal davranışlarından farklı bir şekilde hareket ettiği durumlarda kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. Uncharacteristically, my usually punctual friend was late for our meeting. (Olağan dışı bir şekilde, genellikle dakik olan arkadaşım buluşmamız için geç kaldı.)
  2. I’m surprised to see you so quiet, you’re uncharacteristically reserved today. (Bugün sana sessiz olman karşısında şaşırdım, bugün olağan dışı bir şekilde içine kapanıksın.)
  3. He is uncharacteristically rude to his parents. (Ebeveynlerine karşı olağan dışı bir şekilde kaba davranıyor.)
  4. The usually peaceful neighborhood was uncharacteristically noisy last night. (Genellikle sakin olan mahalle, dün gece olağan dışı bir şekilde gürültülüydü.)
  5. The usually reliable machine was uncharacteristically malfunctioning. (Genellikle güvenilir olan makine, olağan dışı bir şekilde arızalandı.)
  6. He was uncharacteristically nervous before the presentation. (Sunum öncesi olağan dışı bir şekilde sinirliydi.)
  7. The usually confident speaker was uncharacteristically hesitant during the debate. (Genellikle kendine güvenen konuşmacı, tartışma sırasında olağan dışı bir şekilde tereddüt etti.)
  8. The usually friendly dog was uncharacteristically aggressive towards strangers. (Genellikle arkadaş canlısı olan köpek, yabancılara karşı olağan dışı bir şekilde saldırgan davrandı.)
  9. The usually organized person was uncharacteristically forgetful lately. (Genellikle düzenli olan kişi, son zamanlarda olağan dışı bir şekilde unutkan davranıyor.)
  10. Uncharacteristically, he didn’t show up for the party without any explanation. (Bir açıklama yapmadan partiye gelmemesi, olağan dışı bir şekilde oldu.)
  11. The usually talkative child was uncharacteristically

quiet during the family dinner. (Aile yemeğinde genellikle konuşkan olan çocuk, olağan dışı bir şekilde sessiz kaldı.)
12. The usually punctual train was uncharacteristically delayed for hours. (Genellikle dakik olan tren, saatlerce olağan dışı bir şekilde gecikti.)

  1. The usually healthy person was uncharacteristically sick for weeks. (Genellikle sağlıklı olan kişi, haftalarca olağan dışı bir şekilde hastaydı.)
  2. The usually calm sea was uncharacteristically rough during the storm. (Fırtına sırasında genellikle sakin olan deniz, olağan dışı bir şekilde dalgalıydı.)
  3. The usually cheerful person was uncharacteristically sad after the breakup. (Ayrılıktan sonra genellikle neşeli olan kişi, olağan dışı bir şekilde üzgündü.)
  4. The usually quiet library was uncharacteristically noisy due to the construction work next door. (Komşuda yapılan işler nedeniyle genellikle sessiz olan kütüphane, olağan dışı bir şekilde gürültülüydü.)
  5. The usually strict teacher was uncharacteristically lenient with the students today. (Öğrencilere bugün genellikle sıkı olan öğretmen, bugün olağan dışı bir şekilde hoşgörülü davrandı.)
  6. The usually polite person was uncharacteristically rude to the waiter. (Garsona karşı genellikle kibar olan kişi, olağan dışı bir şekilde kaba davrandı.)
  7. The usually outgoing person was uncharacteristically introverted after the loss of a loved one. (Sevdiği birini kaybettikten sonra genellikle dışa dönük olan kişi, olağan dışı bir şekilde içine kapanık oldu.)
  8. The usually attentive driver was uncharacteristically distracted and caused an accident. (Dikkatli olan sürücü, olağan dışı bir şekilde dalgın davranarak bir kazaya neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.