Uncensored İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uncensored İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uncensored

Uncensored kelimesi Türkçe’de “Sansürsüz” anlamına gelir. Bu kelime, bir içeriğin düzenlenmeden veya sansürsüz olarak yayınlanması anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I love watching uncensored movies. (Sansürsüz filmleri izlemeyi seviyorum.)
  2. The TV show was banned because it was too uncensored. (TV programı çok sansürsüz olduğu için yasaklandı.)
  3. He wrote an uncensored book about his experiences in prison. (Hapishane deneyimlerine dair sansürsüz bir kitap yazdı.)
  4. The website contains uncensored content. (Websitesi sansürsüz içerik barındırıyor.)
  5. The uncensored version of the song is much better. (Şarkının sansürsüz versiyonu çok daha iyi.)
  6. The documentary was praised for its uncensored portrayal of the war. (Belgesel, savaşın sansürsüz bir şekilde tasvir edilmesi nedeniyle övüldü.)
  7. The artist’s uncensored paintings were too controversial for the gallery. (Sanatçının sansürsüz resimleri galeri için çok tartışmalıydı.)
  8. She gave an uncensored interview about her personal life. (Kişisel hayatı hakkında sansürsüz bir röportaj verdi.)
  9. The newspaper published an uncensored article about government corruption. (Gazete, hükümet yolsuzluğu hakkında sansürsüz bir makale yayınladı.)
  10. The uncensored photos caused a scandal. (Sansürsüz fotoğraflar skandala neden oldu.)
  11. The radio station played the uncensored version of the song. (Radyo istasyonu şarkının sansürsüz versiyonunu çaldı.)
  12. The comedian’s uncensored jokes offended some members of the audience. (Komedyenin sansürsüz şakaları bazı izleyicileri kızdırdı.)
  13. The website offers a subscription to uncensored content. (Websitesi, sansürsüz içerik aboneliği sunuyor.)
  14. The film received an uncensored rating for its violence and nudity. (Film, şiddet ve çıplaklık nedeniyle sansürsüz bir derecelendirme aldı.)
  15. The uncensored version of the news report revealed more details about the scandal. (Haber raporunun sansürsüz versiyonu skandal hakkında daha fazla detay açığa çıkardı.)
  16. The uncensored photoshoot was considered too risqué for the magazine. (Sansürsüz fotoğraf çekimi dergi için çok yürekli olarak kabul edildi.)
  17. The uncensored lyrics of the song were deemed inappropriate for children. (Şarkının sansürsüz sözleri çocuklar için uygun bulunmadı.)
  18. The book club discussed an uncensored version of a classic novel. (Kitap kulübü klasik bir romanın sansürsüz bir versiyonunu tartıştı.)
  19. The journalist faced backlash for publishing an uncensored article about a sensitive topic. (Gazeteci hassas bir

konu hakkında sansürsüz bir makale yayınladığı için tepkiyle karşılaştı.)
20. The uncensored footage of the protest showed the extent of police brutality. (Protestonun sansürsüz görüntüleri, polis şiddetinin boyutlarını gösterdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.