Unbutton İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbutton İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbutton Nedir?

Unbutton İngilizce bir fiildir ve “düğmesini çözmek” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Please unbutton your shirt collar. (Lütfen gömleğinin yakasını aç.)
2. She unbuttoned her coat as soon as she got inside. (İçeri girdiği gibi paltonun düğmelerini açtı.)
3. He unbuttoned his pants to get more comfortable. (Daha rahat etmek için pantolonunun düğmelerini açtı.)
4. The child couldn’t unbutton his jacket by himself. (Çocuk kendi kendine ceketinin düğmelerini açamadı.)
5. She unbuttoned her blouse to cool down. (Serinlemek için bluzunun düğmelerini açtı.)
6. He quickly unbuttoned his shirt and threw it on the floor. (Hızlıca gömleğinin düğmelerini çözdü ve yere attı.)
7. The dress was too tight so she had to unbutton it. (Elbise çok dar olduğu için onu açması gerekti.)
8. He unbuttoned his vest and loosened his tie. (Yeleğini çözdü ve kravatını gevşetti.)
9. She unbuttoned her jeans and slipped into her pajamas. (Kotlarını çözdü ve pijamalarına geçti.)
10. The doctor asked him to unbutton his shirt so he could listen to his heart. (Doktor kalbini dinleyebilmek için gömleğinin düğmelerini açmasını istedi.)
11. She unbuttoned her son’s shirt and put on a clean one. (Oğlunun gömleğinin düğmelerini açtı ve temiz bir tane giydirdi.)
12. He unbuttoned his jacket and hung it on the coat rack. (Ceketinin düğmelerini çözdü ve askıya astı.)
13. She tried to unbutton her dress with one hand, but it was too difficult. (Tek eliyle elbisesinin düğmelerini açmaya çalıştı ama çok zordu.)
14. He unbuttoned his collar and loosened his tie to get some air. (Hava alabilmek için yakasını çözdü ve kravatını gevşetti.)
15. She unbuttoned her cardigan and laid it across the back of her chair. (Hırkasının düğmelerini açtı ve koltuğun arkasına serdi.)
16. He forgot to unbutton his cuffs before washing his shirt. (Gömleğini yıkamadan önce manşetlerinin düğmelerini açmayı unuttu.)
17. She unbuttoned her son’s shirt and rubbed his back to help him sleep. (Oğlunun gömleğinin düğmelerini çözdü ve uyumasına yardımcı olmak için sırtını ovdu.)
18. He had to unbutton his pants after eating too much at dinner. (Akşam yemeğinde fazla yedikten sonra pantolonunun düğmelerini açmak zorunda kaldı.)
19. She unbuttoned her blouse and

adjusted her bra strap. (Bluzunun düğmelerini açtı ve sütyen askısını düzeltti.)
20. He unbuttoned his shirt and rolled up his sleeves to start working. (Gömleğinin düğmelerini çözdü ve kollarını sıvayarak işe başladı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Lütfen gömleğinin yakasını aç.
2. İçeri girdiği gibi paltonun düğmelerini açtı.
3. Daha rahat etmek için pantolonunun düğmelerini açtı.
4. Çocuk kendi kendine ceketinin düğmelerini açamadı.
5. Serinlemek için bluzunun düğmelerini açtı.
6. Hızlıca gömleğinin düğmelerini çözdü ve yere attı.
7. Elbise çok dar olduğu için onu açması gerekti.
8. Yeleğini çözdü ve kravatını gevşetti.
9. Kotlarını çözdü ve pijamalarına geçti.
10. Doktor kalbini dinleyebilmek için gömleğinin düğmelerini açmasını istedi.
11. Oğlunun gömleğinin düğmelerini açtı ve temiz bir tane giydirdi.
12. Ceketinin düğmelerini çözdü ve askıya astı.
13. Tek eliyle elbisesinin düğmelerini açmaya çalıştı ama çok zordu.
14. Hava alabilmek için yakasını çözdü ve kravatını gevşetti.
15. Hırkasının düğmelerini açtı ve koltuğun arkasına serdi.
16. Gömleğini yıkamadan önce manşetlerinin düğmelerini açmayı unuttu.
17. Oğlunun gömleğinin düğmelerini çözdü ve uyumasına yardımcı olmak için sırtını ovdu.
18. Akşam yemeğinde fazla yedikten sonra pantolonunun düğmelerini açmak zorunda kaldı.
19. Bluzunun düğmelerini açtı ve sütyen askısını düzeltti.
20. Gömleğinin düğmelerini çözdü ve kollarını sıvayarak işe başladı.