Unburden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unburden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unburden Nedir?


Unburden, İngilizcede “yükten kurtarmak, hafifletmek” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla, birinin bir yükü veya sorumluluğu hafifletmek veya azaltmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. I need to unburden myself of this guilt. (Bu suçluluk duygusundan kurtulmam gerekiyor.)
2. Talking to a therapist can help you unburden yourself. (Bir terapistle konuşmak, kendini yükten kurtarmanıza yardımcı olabilir.)
3. She felt unburdened after quitting her job. (İşinden ayrıldıktan sonra kendini yükten kurtulmuş hissetti.)
4. He unburdened his worries to his friend. (Arkadaşına endişelerinden bahsetti ve kendini yükten kurtardı.)
5. Yoga helps me unburden my mind. (Yoga, zihnimdeki yüklerden kurtulmama yardımcı olur.)
6. She unburdened her soul to her diary. (Gönlünü günlüğüne döktü ve kendini hafifletti.)
7. I hope this confession will unburden me. (Umarım bu itiraftan sonra kendimi yükten kurtarabilirim.)
8. Writing poetry helps me unburden my emotions. (Şiir yazmak, duygularımdan kurtulmama yardımcı olur.)
9. He felt unburdened after apologizing to his friend. (Arkadaşına özür dilemesinden sonra kendini hafiflemiş hissetti.)
10. Meditation can help unburden your mind and body. (Meditasyon, zihin ve bedeninizi yükten kurtarmanıza yardımcı olabilir.)
11. She unburdened her heart to her mother. (Kalbini annesine açtı ve kendini hafifletti.)
12. He felt unburdened after selling his old possessions. (Eski eşyalarını satmasından sonra kendini hafiflemiş hissetti.)
13. A good cry can help you unburden your emotions. (İyi bir ağlamak, duygularınızdan kurtulmanıza yardımcı olabilir.)
14. He unburdened his worries to a stranger on the train. (Trende bir yabancıya endişelerinden bahsetti ve kendini hafifletti.)
15. Forgiving someone can help you unburden yourself of anger and resentment. (Birini affetmek, öfke ve kininizden kurtulmanıza yardımcı olabilir.)
16. She felt unburdened after admitting her mistakes. (Hatalarını kabul etmesinden sonra kendini hafiflemiş hissetti.)
17. A walk in nature can help you unburden your mind. (Doğada yürümek, zihninizden yüklerinizi atmaya yardımcı olabilir.)
18. He unburdened his fears to his therapist. (Terapistine korkularından bahsetti ve kendini

yükten kurtardı.)
19. Cleaning out her closet helped her unburden her cluttered mind. (Dolabını temizlemek, karışık zihninden yüklerini atmaya yardımcı oldu.)

  1. He felt unburdened after confessing his love to her. (Ona aşkını itiraf etmesinden sonra kendini hafiflemiş hissetti.)

(H4)Türkçe Karşılıkları:

  1. Bu suçluluk duygusundan kurtulmam gerekiyor.
  2. Bir terapistle konuşmak, kendini yükten kurtarmanıza yardımcı olabilir.
  3. İşinden ayrıldıktan sonra kendini yükten kurtulmuş hissetti.
  4. Arkadaşına endişelerinden bahsetti ve kendini yükten kurtardı.
  5. Yoga, zihnimdeki yüklerden kurtulmama yardımcı olur.
  6. Gönlünü günlüğüne döktü ve kendini hafifletti.
  7. Umarım bu itiraftan sonra kendimi yükten kurtarabilirim.
  8. Şiir yazmak, duygularımdan kurtulmama yardımcı olur.
  9. Arkadaşına özür dilemesinden sonra kendini hafiflemiş hissetti.
  10. Meditasyon, zihin ve bedeninizi yükten kurtarmanıza yardımcı olabilir.
  11. Kalbini annesine açtı ve kendini hafifletti.
  12. Eski eşyalarını satmasından sonra kendini hafiflemiş hissetti.
  13. İyi bir ağlamak, duygularınızdan kurtulmanıza yardımcı olabilir.
  14. Trende bir yabancıya endişelerinden bahsetti ve kendini hafifletti.
  15. Birini affetmek, öfke ve kininizden kurtulmanıza yardımcı olabilir.
  16. Hatalarını kabul etmesinden sonra kendini hafiflemiş hissetti.
  17. Doğada yürümek, zihninizden yüklerinizi atmaya yardımcı olabilir.
  18. Terapistine korkularından bahsetti ve kendini yükten kurtardı.
  19. Dolabını temizlemek, karışık zihninden yüklerini atmaya yardımcı oldu.
  20. Ona aşkını itiraf etmesinden sonra kendini hafiflemiş hissetti.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.