Unbidden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbidden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbidden: Tanımı ve Açıklaması

Unbidden, davetsiz veya beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Unbidden memories of her childhood flooded back to her.

    (Onun çocukluğuna ait davetsiz anıları akın akın geri geldi.)

  2. He arrived unbidden at her doorstep.

    (O’nun kapısında davetsizce belirdi.)

  3. The smell of food made my stomach growl unbidden.

    (Yemek kokusu karnımın guruldamasına neden oldu, beklenmedik bir şekilde.)

  4. The tears came unbidden to her eyes.

    (Gözyaşları, beklenmedik bir şekilde onun gözlerine geldi.)

  5. She found herself thinking about him unbidden.

    (Davetsizce, kendi kendine onun hakkında düşünmeye başladı.)

  6. The memories came back unbidden.

    (Anılar beklenmedik bir şekilde geri geldi.)

  7. He left unbidden when he realized he was not welcome.

    (Hoş karşılanmadığını anladığında, beklenmedik bir şekilde ayrıldı.)

  8. She blushed unbidden at the compliment.

    (Kompliman karşısında, beklenmedik bir şekilde kızardı.)

  9. She laughed unbidden at his joke.

    (Onun şakasına beklenmedik bir şekilde güldü.)

  10. He came unbidden into her life and changed everything.

    (Hayatına beklenmedik bir şekilde girdi ve her şeyi değiştirdi.)

  11. The idea popped into her head unbidden.

    (Fikir beklenmedik bir şekilde aklına geldi.)

  12. She felt a surge of anger unbidden.

    (Öfke, beklenmedik bir şekilde içinde yükseldi.)

  13. He said the words unbidden and regretted them immediately.

    (Kelimeleri beklenmedik bir şekilde söyledi ve hemen pişman oldu.)

  14. The image came to mind unbidden.

    (Görüntü beklenmedik bir şekilde zihnine geldi.)

  15. She felt a pang of sadness unbidden

    .

    (Üzüntü hissi, beklenmedik bir şekilde onu kapladı.)

  16. He found himself humming the tune unbidden.

    (Kendini, beklenmedik bir şekilde şarkının melodisini mırıldanırken buldu.)

  17. The words came out of her mouth unbidden.

    (Kelimeler, beklenmedik bir şekilde ağzından çıktı.)

  18. She shuddered unbidden at the thought.

    (Düşünce karşısında, beklenmedik bir şekilde titredi.)

  19. He woke up with a start as a sound unbidden interrupted his sleep.

    (Uykusunu bölen beklenmedik bir sesle, birdenbire uyandı.)

  20. The feeling of fear came unbidden.

    (Korku hissi, beklenmedik bir şekilde içine çöktü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.