Unbeknownst To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbeknownst To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbeknownst İle İlgili Cümleler:

Unbeknownst kelimesi İngilizce bir sıfattır ve “bilinmeden, habersiz” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. Unbeknownst to me, my friends planned a surprise party for my birthday. (Benim habersiz olduğum şekilde, arkadaşlarım doğum günüm için sürpriz bir parti planladılar.)
  2. The company’s financial troubles were unbeknownst to the employees until the day the company declared bankruptcy. (Şirketin mali sorunları çalışanlara şirket iflas edene kadar bilinmiyordu.)
  3. Unbeknownst to the public, the government had been spying on its citizens for years. (Halkın haberi olmadan, hükümet yıllardır vatandaşlarını izliyordu.)
  4. She made the decision unbeknownst to her family. (Ailesine habersiz bir şekilde karar verdi.)
  5. Unbeknownst to us, the restaurant closed down last week. (Bizim haberimiz olmadan, restoran geçen hafta kapandı.)
  6. Unbeknownst to the students, the test would be postponed. (Öğrencilerin haberi olmadan, sınav ertelenecekti.)
  7. The true identity of the author was unbeknownst to the public for many years. (Yazarın gerçek kimliği yıllarca halktan saklandı.)
  8. Unbeknownst to me, the concert tickets had already sold out. (Benim habersiz olduğum şekilde, konser biletleri zaten tükenmişti.)
  9. The secret plans were unbeknownst to the rest of the team. (Gizli planlar diğer takım üyelerinden habersizdi.)
  10. Unbeknownst to most people, the company’s CEO had a criminal record. (Çoğu insanın haberi olmadığı şekilde, şirketin CEO’sunun suç kaydı vardı.)
  11. The truth about the accident was unbeknownst to the victim’s family for many years. (Kazayla ilgili gerçekler, kurbanın ailesinden yıllarca habersizdi.)
  12. Unbeknownst to him, his phone had been hacked. (Habersiz şekilde, telefonu hacklenmişti.)
  13. Unbeknownst to the audience, the magician had a secret compartment in his hat. (İzleyicilerin haberi olmadan, sihirbazın şapkasında gizli bir bölme vardı.)

    1. The fact that she was a millionaire was unbeknownst to her new friends. (Yeni arkadaşlarının haberi olmayan bir şekilde, o bir milyonerdi.)
    2. Unbeknownst to the hikers, there was a bear in the woods. (Doğa yürüyüşçülerinin haberi olmadan, ormanda bir ayı vardı.)
    3. The real reason for the delay was unbeknownst to the passengers. (Yolcuların haberi olmayan gerçek gecikme sebebi.)
    4. Unbeknownst to her parents, she had dropped out of college. (Ebeveynlerinin haberi olmadan, üniversiteden ayrılmıştı.)
    5. The treasure was unbeknownst to the villagers until a group of archaeologists discovered it. (Hazinenin varlığı, bir grup arkeolog keşfedene kadar köylülerin haberi olmadı.)
    6. Unbeknownst to the bride, her groom had arranged a surprise performance from her favorite band. (Gelinin habersiz olduğu şekilde, damadı en sevdiği grubun sürpriz bir performansı düzenledi.)

    (Türkçe çevirileri cümlelerin sonunda verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.