Unbecome İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbecome İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbecome ne demek?

Unbecome, İngilizce bir fiil olarak kullanılır ve “geri dönmek”, “eskisi gibi olmamak” anlamına gelir. Bir kişinin veya bir şeyin önceden sahip olduğu bir özellik, nitelik veya durumdan çıkması anlamını taşır.

Örnek cümleler:

  1. I want to unbecome the person I used to be and start fresh.

    (Yeniden başlamak istiyorum ve eskisi gibi olmak istemiyorum.)

  2. It’s hard to unbecome a bad habit.

    (Kötü bir alışkanlıktan vazgeçmek zordur.)

  3. She has unbecome the happy-go-lucky person she used to be.

    (O, önceden olduğu kadar neşeli ve kaygısız biri olmaktan çıktı.)

  4. He unbecame a doctor and started working as a musician.

    (O, doktor olmaktan vazgeçti ve müzikle ilgilenmeye başladı.)

  5. It’s hard to unbecome a spoiled child when you’ve been raised like one.

    (Bir şımarık çocuk olarak yetiştirildiyseniz, bu özelliğinizden kurtulmak zordur.)

  6. She’s trying to unbecome her perfectionist tendencies.

    (O, mükemmeliyetçi eğilimlerinden kurtulmaya çalışıyor.)

  7. He’s unbecome the arrogant person he used to be.

    (Önceden olduğu kadar kibirli biri olmaktan çıktı.)

  8. It’s hard to unbecome the person you’ve been for most of your life.

    (Hayatınızın çoğunda olduğunuz kişiden kurtulmak zordur.)

  9. She’s trying to unbecome her dependence on social media.

    (O, sosyal medya bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor.)

  10. He’s unbecome the hard worker he used to be and started slacking off.

    (Önceden çalışkan biri olmaktan çıktı ve tembelliğe başladı.)

  11. It’s hard to unbecome the person others expect you to be.

    (Başkalarının beklediği kişilikten kurtulmak zordur.)

  12. She’s unbecome the reliable friend she used to be.

    (Önceden güvenilir bir arkadaş ol

    maktan çıktı.)

  13. He’s trying to unbecome his fear of failure.

    (O, başarısızlık korkusundan kurtulmaya çalışıyor.)

  14. She’s unbecome the introverted person she used to be and become more outgoing.

    (O, önceden olduğu kadar içine kapanık biri olmaktan çıktı ve daha sosyal biri haline geldi.)

  15. It’s never too late to unbecome the person you don’t want to be.

    (Olmak istemediğiniz kişilikten kurtulmak için asla geç değildir.)

  16. He’s trying to unbecome his addiction to alcohol.

    (O, alkol bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor.)

  17. She’s unbecome the selfish person she used to be and started helping others.

    (Önceden olduğu kadar bencil biri olmaktan çıktı ve başkalarına yardım etmeye başladı.)

  18. It’s important to unbecome the negative thoughts that hold you back.

    (Sizi geri tutan negatif düşüncelerden kurtulmak önemlidir.)

  19. He’s unbecome the angry person he used to be and learned to control his emotions.

    (Önceden olduğu kadar öfkeli biri olmaktan çıktı ve duygularını kontrol etmeyi öğrendi.)

  20. She’s trying to unbecome her obsession with material possessions.

    (O, maddi şeylere olan takıntısından kurtulmaya çalışıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.