Unalterable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unalterable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unalterable

Unalterable, Türkçe anlamıyla “değiştirilemez” veya “değişmez” anlamına gelir. Bu kelime bir durumun, bir gerçeğin veya bir sonucun kesin ve kalıcı olduğunu ifade etmek için kullanılır. Aşağıda, unalterable kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

  1. The laws of physics are unalterable and cannot be changed. (Fizik yasaları değiştirilemez ve değiştirilemez.)
  2. The decision of the court is unalterable and final. (Mahkemenin kararı değiştirilemez ve nihaidir.)
  3. The company has an unalterable policy regarding employee benefits. (Şirketin çalışanlara yönelik fayda politikası değiştirilemez.)
  4. The fact remains unalterable no matter how much we argue. (Ne kadar tartışırsak tartışalım gerçek değiştirilemez.)
  5. The consequences of his actions are unalterable and he must face them. (Eylemlerinin sonuçları değiştirilemez ve onunla yüzleşmek zorunda.)
  6. The contract contains an unalterable clause regarding termination. (Sözleşme, sonlandırma konusunda değiştirilemez bir madde içerir.)
  7. The unalterable truth is that she is no longer with us. (Değiştirilemez gerçek, artık bizimle olmadığıdır.)
  8. The unalterable deadline for the project is next week. (Proje için değiştirilemez son tarih gelecek hafta.)
  9. The rules of the game are unalterable and cannot be modified. (Oyun kuralları değiştirilemez ve değiştirilemez.)
  10. The company’s decision is unalterable, so there’s no point in arguing. (Şirketin kararı değiştirilemez, bu yüzden tartışmanın bir anlamı yok.)
  11. The unalterable truth is that we all eventually die. (Değiştirilemez gerçek, hepimizin sonunda ölmesidir.)
  12. The unalterable fact is that the Earth revolves around the sun. (Değiştirilemez gerçek, Dünya’nın güneş etrafında dönmesidir.)
  13. The unalterable reality is that we must adapt to the changing world. (Değiştirilemez gerçek, değişen dünyaya uyum sağlamamız gerektiğidir.)
  14. The unalterable policy of the company is to treat all employees equally. (Şirketin değiştirilemez politikası, tüm çalışanlara eşit davranmaktır.)
  15. The unalterable nature of the universe fascinates scientists. (Evrenin değiştirilemez doğası bilim adamlarını büyüler.)
  16. The unalterable truth is that he is guilty of the crime. (Değiştirilemez gerçek, suçlu olduğudur.)
  17. The unalterable deadline for the submission of the report is tomorrow. (Raporun sunumu için değiştirilemez son tarih yarın.)
  18. The unalterable fact is

that water freezes at 0 degrees Celsius. (Değiştirilemez gerçek, suyun 0 derecede donmasıdır.)
19. The unalterable rule is that no phones are allowed during the exam. (Değiştirilemez kural, sınav sırasında telefonların kullanımına izin verilmemesidir.)

  1. The unalterable consequence of breaking the law is punishment. (Kanunu ihlal etmenin değiştirilemez sonucu cezalandırılmaktır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.