Ulusal Varlığa Zararlı Cemiyetlerin Ortak Özellikleri ve Milli Mücadeleye Olumsuz Etkileri

Bu yazımızda ulusal varlığa zararlı cemiyetlerin ortak özellikleri ve Milli Mücadeleye olumsuz etkileri kısaca olarak bilgi aktaracağız.

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasıyla bu antlaşmanın Wilson İlkeleri’ne dayanarak birçok cemiyet kurulmuştur. Bu cemiyetler, savaş sonrası işgal hareketlerinin devam etmesi nedeniyle Milli Mücadele için kurulan cemiyetler ile birlikte Milli Mücadele’ye zararlı cemiyetler de olmuştur.

Milli varlığa zararlı olan cemiyetler, rumlar, ermeniler, yunanlar, bizansı faal hale getirmek isteyenler, yahudiler olarak Anadolu üzerinde etkin olmaya çalışmışlardır. Doğu’da ve Karadeniz’de Rumlar ve Ermeniler özellikle ortak hareket etmişlerdir.

Doğu’da altı vilayette Ermenistan kurulması, Pontus Rum İmparatorluğu’nun faal hale getirilmek istenmesi ve bu durumun İsrail’i kuracak olan yahudilerin işine gelmesi cemiyetlerin zararlı faaliyetleri kapsamında bulunmaktadır. Bununla birlikte Yunanların Yunan merkezli bizans hareketi, Avrupa’nın yeniden Bizans’a ulaşmak istemsi Anadolu’da kurulan zararlı cemiyetlerin faaliyetleri kapsamında bulunmaktadır.

İşgal hareketlerinin bir türlü bitmemesi ve cemiyetlerin antlaşmalara dayanarak Anadolu üzerinde hak iddia edip nüfus çoğaltmaya ya da yerli ve milli Anadolu halkını katletmeye yönelik hareketleri sıkıntılar çıkarmıştır.

Zararlı cemiyetlerin ortak özellikleri şu şekildedir:

*Wilson İlkeleri’ne göre kuruldular.

*Azınlık haklarından yararlandılar.

*Birçok işgalci İtilaf Devletleri’nin maşası haline geldiler.

*İşgal devletlerinden yardım aldılar.

*Yabancı okulları üs olarak kullandılar.

*Anadolu’da devlet kurmak istediler.

*Dünya kamuoyunu Türkler aleyhine organize ettiler.

Ulusal Varlığa Zararlı Cemiyetlerin Ortak Özellikleri ve Milli Mücadeleye Olumsuz Etkileri Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.