Ultimately İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ultimately İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Ultimately” Kelimesinin Anlamı

“Ultimately” kelimesi, sonuç olarak, nihayetinde veya eninde sonunda anlamına gelir.

Örnek Cümleler

  1. Ultimately, we are all responsible for our own happiness. (Nihayetinde, mutluluğumuzun sorumluluğu bizim kendimizdedir.)
  2. After many hours of debate, the committee ultimately reached a decision. (Uzun saatler süren tartışmaların ardından, komite nihayet karar aldı.)
  3. We may face challenges, but ultimately we will emerge victorious. (Zorluklarla karşılaşabiliriz, ancak sonunda galip geleceğiz.)
  4. Ultimately, it’s up to you to decide what’s best for your future. (Sonuçta, geleceğiniz için en iyisi ne olduğuna karar vermek size kalmış.)
  5. The company’s goal is to ultimately become the industry leader. (Şirketin hedefi, nihayetinde sektör lideri olmaktır.)
  6. The road to success may be long and difficult, but ultimately it will be worth it. (Başarıya giden yol uzun ve zorlu olabilir, ancak sonunda buna değecektir.)
  7. Ultimately, it’s important to remember that family comes first. (Sonuç olarak, ailenin öncelikli olduğunu hatırlamak önemlidir.)
  8. The team worked hard and ultimately achieved their goal. (Ekip çok çalıştı ve nihayetinde hedeflerine ulaştılar.)
  9. Ultimately, the decision will be based on what’s best for the company as a whole. (Sonuçta, karar şirketin bütünü için en iyisi olacak şekilde alınacaktır.)
  10. It may take time, but ultimately justice will prevail. (Zaman alabilir, ancak sonunda adalet galip gelecektir.)
  11. The project was challenging, but ultimately a success. (Proje zorlu olsa da sonunda başarılı oldu.)
  12. Ultimately, it’s up to the individual to make their own choices in life. (Sonuçta, hayatta kendi seçimlerini yapmak kişinin kendi sorumluluğundadır.)
  13. The team had to overcome many obstacles, but ultimately they succeeded. (Ekip birçok engeli aşmak

zorunda kaldı, ancak nihayetinde başarılı oldular.)
14. The concert was delayed, but ultimately it was worth the wait. (Konser gecikti, ancak sonunda beklemeye değdi.)

  1. Ultimately, the decision will be made based on the facts and evidence presented. (Sonuçta, sunulan gerçeklere ve kanıtlara dayanarak karar verilecektir.)
  2. The company faced many challenges, but ultimately emerged stronger. (Şirket birçok zorlukla karşılaştı, ancak nihayetinde daha güçlü hale geldi.)
  3. Ultimately, the success of the project will depend on teamwork and collaboration. (Sonuç olarak, proje başarısı, takım çalışmasına ve işbirliğine bağlı olacaktır.)
  4. It may seem difficult now, but ultimately everything will work out. (Şimdi zor görünebilir, ancak sonunda her şey yoluna girecek.)
  5. The negotiations were tough, but ultimately a compromise was reached. (Müzakereler zorlu geçti, ancak nihayetinde bir uzlaşma sağlandı.)
  6. Ultimately, the decision to pursue a higher education is a personal one. (Sonuçta, yüksek öğrenim için gitmek bir kişisel karardır.)

Özet

Bu örnek cümleler, “ultimately” kelimesinin farklı durumlarda kullanılabileceğini göstermektedir. Kelimenin Türkçe karşılığı “nihayetinde” veya “sonuç olarak” olarak çevrilebilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.