Ulterior Motive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ulterior Motive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ulterior Motive Nedir?

Ulterior motive, Türkçe’de “gizli bir amaç veya düşünceye sahip olma” olarak tanımlanır. Kişilerin açık bir amaç gösterirken aslında farklı bir hedefe ulaşmak için hareket etmesi durumu olarak da nitelendirilebilir.

Örnek cümleler:

  1. She invited him to the party with an ulterior motive in mind. (Onu partiye davet etti ama asıl amacı farklıydı.)
  2. He claimed to be helping his friend, but had an ulterior motive all along. (Arkadaşına yardım ettiğini iddia etti ama aslında gizli bir amacı vardı.)
  3. I don’t trust him because I suspect he has an ulterior motive. (Ona güvenmiyorum çünkü gizli bir amacı olduğundan şüpheleniyorum.)
  4. She praised her colleague, but it was clear she had an ulterior motive. (Meslektaşını övdü ama açıkça gizli bir amacı olduğu belli oldu.)
  5. He gave her a gift, but she suspected he had an ulterior motive. (Ona bir hediye verdi ama gizli bir amacı olduğunu düşündü.)
  6. The politician claimed to care about the environment, but had an ulterior motive for his actions. (Politikacı çevreye önem verdiğini söyledi ama eylemleri için gizli bir amacı vardı.)
  7. She pretended to be interested in him, but had an ulterior motive for getting close to him. (Ona ilgi duyduğunu taklit etti ama yakınlaşmak için gizli bir amacı vardı.)
  8. He donated a large sum of money to the charity, but some suspected he had an ulterior motive. (Hayır kurumuna büyük bir para bağışladı ama bazıları gizli bir amacı olduğundan şüphelendi.)
  9. The company claimed to care about their employees, but had an ulterior motive for their actions. (Şirket çalışanlarına önem verdiklerini söyledi ama eylemleri için gizli bir amacı vardı.)
  10. She offered to help her coworker, but had an ulterior motive for doing so. (İş arkadaşına yardım etmeyi teklif etti ama bunun için gizli bir amacı vardı.)
  11. The salesman was friendly, but his ulterior motive was to make a sale. (Satıcı arkadaş canlısıydı ama asıl amacı satış yapmaktı.)
  12. He acted like he wanted to reconcile, but had an ulterior motive for meeting with her. (Barışmak istiyormuş gibi davrandı ama onunla buluşmanın gizli bir amacı vardı.)
  13. She pretended to be a friend, but had an ulterior motive for befriending her. (Arkadaş taklidi yaptı ama yakınlaşmak için gizli bir amacı vardı.)
  14. The organization claimed to be a charity, but had an ulterior motive for their actions. (Kuruluş hayır kur
  1. He volunteered to help, but some suspected he had an ulterior motive for doing so. (Gönüllü olarak yardım etti ama bazıları bunun için gizli bir amacı olduğundan şüphelendi.)
  2. She acted like she cared, but had an ulterior motive for asking about his personal life. (İlgilendiğini taklit etti ama kişisel hayatı hakkında soru sormasının gizli bir amacı vardı.)
  3. The company offered a promotion, but some suspected there was an ulterior motive behind it. (Şirket terfi teklif etti ama bunun arkasında gizli bir amaç olduğundan şüphelenenler oldu.)
  4. He claimed to be honest, but had an ulterior motive for lying. (Dürüst olduğunu iddia etti ama yalan söylemenin gizli bir amacı vardı.)
  5. She pretended to support her friend, but had an ulterior motive for doing so. (Arkadaşını desteklediğini taklit etti ama bunun için gizli bir amacı vardı.)
  6. The politician promised change, but some suspected he had an ulterior motive for his campaign. (Politikacı değişim vaat etti ama kampanyasının arkasında gizli bir amacı olduğundan şüphelenenler oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.