Tentatively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tentatively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tentatively Nedir?

Tentatively, belirsiz veya geçici bir şekilde yapılan bir şeyi ifade eder. Bununla birlikte, son karar verilmeden önce düşünmek, araştırmak veya denemek için kullanılan bir terimdir.

Örnek Cümleler:

1. She tentatively agreed to go on a date with him.
   (O, onunla bir randevuya gitmeyi geçici bir şekilde kabul etti.)

2. The company tentatively agreed to increase the employees’ salaries.
   (Şirket, çalışanların maaşlarını geçici bir şekilde artırmayı kabul etti.)

3. I tentatively suggested that we should try a new restaurant.
   (Bir yeni restoranı denememiz gerektiğini geçici bir şekilde önerdim.)

4. He tentatively lifted the lid of the box to see what was inside.
   (İçinde ne olduğunu görmek için kutunun kapağını geçici bir şekilde kaldırdı.)

5. The teacher tentatively assigned a research project to her students.
   (Öğretmen, öğrencilerine geçici bir şekilde bir araştırma projesi atadı.)

6. The artist tentatively sketched out a rough idea for the painting.
   (Sanatçı, tablo için geçici bir şekilde kabataslak bir fikir çizdi.)

7. She tentatively accepted the job offer, but wanted to think about it more.
   (O, iş teklifini geçici bir şekilde kabul etti, ama daha fazla düşünmek istedi.)

8. The athlete tentatively took her first steps after her injury.
   (Sporcu, sakatlığından sonra geçici bir şekilde ilk adımlarını attı.)

9. The student tentatively approached the professor with her question.
   (Öğrenci, sorusuyla profesöre geçici bir şekilde yaklaştı.)

10. The company tentatively scheduled a meeting to discuss the new project.
    (Şirket, yeni proje hakkında tartışmak için geçici bir şekilde bir toplantı planladı.)

11. The couple tentatively planned a vacation for the summer.
    (Çift, yaz için geçici bir şekilde bir tatil planladı.)

12. The scientist tentatively proposed a hypothesis for the experiment.
    (Bilim adamı, deney için geçici bir şekilde bir hipotez önerdi.)

13. The musician tentatively played a few notes on the piano.
    (Müzisyen, piyanoda geçici bir şekilde birkaç not çaldı.)

14. The hiker tentatively stepped onto the narrow path.
    (Yürüyüşçü, dar patikaya geçici bir şekilde adım attı.)

15. The chef tentatively tasted the sauce to see if it needed more seasoning.
    (Şef, sosun daha fazla baharat ihtiyacı olup olmadığını görmek için geçici bir şekilde tadına baktı.)

16. The director tentatively

agreed to cast the actor in the lead role.
(Yönetmen, başrol için geçici bir şekilde aktörü seçmeyi kabul etti.)

17. The researcher tentatively concluded that more data was needed.
    (Araştırmacı, daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğu sonucuna geçici bir şekilde vardı.)

18. The couple tentatively planned to move to a new city.
    (Çift, yeni bir şehre geçici bir şekilde taşınmayı planladı.)

19. The doctor tentatively diagnosed the patient with a rare disease.
    (Doktor, hastayı nadir bir hastalıkla geçici bir şekilde teşhis etti.)

20. The artist tentatively experimented with different colors and textures in her painting.
    (Sanatçı, tablosunda farklı renkler ve dokularla geçici bir şekilde deney yaptı.)