Tender Age İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tender Age İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tender Age Nedir?


Tender Age kelimesi, Türkçe’de “hassas yaştaki” anlamına gelir. Bu kelime genellikle, bebekler, küçük çocuklar ve gençler için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The children were taken from their parents at a tender age. (Çocuklar, hassas bir yaşta ailelerinden alındı.)
  2. She lost her mother at a tender age. (O, hassas bir yaşta annesini kaybetti.)
  3. He started playing football at a tender age. (O, hassas bir yaşta futbol oynamaya başladı.)
  4. She was forced to leave school at a tender age. (O, hassas bir yaşta okulu terk etmek zorunda kaldı.)
  5. Many people suffer from mental health issues at a tender age. (Birçok insan, hassas bir yaşta zihinsel sağlık sorunlarıyla karşılaşır.)
  6. The program provides support for children at tender ages. (Program, hassas yaşlardaki çocuklara destek sağlar.)
  7. She was a prodigy at a tender age. (O, hassas bir yaşta bir deha idi.)
  8. The museum is a great place to introduce children at a tender age to art. (Müze, hassas yaşlardaki çocuklara sanata tanıtmanın harika bir yoludur.)
  9. He was orphaned at a tender age. (O, hassas bir yaşta öksüz kaldı.)
  10. It’s important to teach children about healthy eating habits at a tender age. (Hassas bir yaşta çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlıklarını öğretmek önemlidir.)
  11. She started her career at a tender age. (O, hassas bir yaşta kariyerine başladı.)
  12. The children were subjected to abuse at a tender age. (Çocuklar, hassas bir yaşta istismara maruz kaldılar.)
  13. It’s important to establish good dental habits at a tender age. (Hassas bir yaşta iyi diş alışkanlıkları oluşturmak önemlidir.)
  14. He became interested in science at a tender age. (O, hassas bir yaşta bilime ilgi duymaya başladı.)
  15. The girl showed an aptitude for music at a tender age. (Kız, hassas bir yaşta müzikte yetenek gösterdi.)
  16. The children were separated from each other at a tender age. (Çocuklar, hassas bir yaşta birbirlerinden ayrıldılar.)
  17. It’s important to teach children about the dangers of drugs at a tender age. (Hassas bir yaşta çocuklara uyuşturucu tehlikeleri hakkında bilgi vermek önemlidir.)
  18. She started dancing at a tender age. (O, hassas bir yaşta dans etmeye başladı.)
  19. The child’s emotional development is crucial at a tender age. (Çocuğun duygusal gelişimi hassas bir yaşta çok önemlidir.)
  20. He was diagnosed with a serious illness at a tender age. (O, hassas bir yaşta ciddi bir hastal

ğında teşhis edildi.)

Note: Burada İngilizce cümleleri kalın ve mavi olarak işaretledim.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.