Tenacious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tenacious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tenacious Nedir?

Tenacious, Türkçe karşılığı olarak “azimli, kararlı” gibi anlamlara gelen bir sıfattır. Bir hedefe veya amaçlara ulaşmak için sürekli çaba harcayan ve pes etmeyen kişileri ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. She is a tenacious worker, never giving up until the job is done. (O, işi bitene kadar pes etmeyen azimli bir çalışandır.)
2. The tenacious athlete never let go of his dream of winning the championship. (Azimli sporcu, şampiyonluğu kazanma hayalinden asla vazgeçmedi.)
3. Despite the challenges, the tenacious entrepreneur continued to pursue his business goals. (Zorluklara rağmen, kararlı girişimci iş hedeflerini takip etmeye devam etti.)
4. The tenacious student spent countless hours studying for the exam. (Azimli öğrenci, sınav için sayısız saat çalıştı.)
5. The tenacious politician never gave up fighting for what she believed in. (Kararlı siyasetçi, inandığı şeyler için mücadeleyi asla bırakmadı.)
6. Despite the setback, he remained tenacious and kept moving forward. (Engellemeye rağmen, o kararlı kaldı ve ileriye doğru ilerlemeye devam etti.)
7. The tenacious hiker never gave up on reaching the summit, even in the face of harsh weather conditions. (Azimli dağcı, zorlu hava koşullarına rağmen zirveye ulaşmayı asla bırakmadı.)
8. The tenacious lawyer fought tirelessly to prove her client’s innocence. (Kararlı avukat, müvekkilinin masumiyetini kanıtlamak için yorulmadan mücadele etti.)
9. Despite the rejection, the tenacious writer kept submitting her work until she finally got published. (Reddedilmeye rağmen, azimli yazar işlerini yayınlamak için tekrar tekrar başvurdu ve sonunda kabul edildi.)
10. The tenacious artist kept honing his craft, always striving for improvement. (Azimli sanatçı, her zaman daha iyi olma çabasında sanatını geliştirmeye devam etti.)
11. The tenacious scientist spent years researching and testing until she finally made a groundbreaking discovery. (Azimli bilim insanı, yıllarca araştırma ve deneyler yaptıktan sonra devrim niteliğinde bir keşif yaptı.)
12. The tenacious salesperson never gave up on a potential customer, always finding a way to close the deal. (Azimli satıcı, potansiyel müşteriden asla vazgeçmedi ve her zaman anlaşmayı kapatmanın bir yolunu buldu.)
13. Despite the injuries, the tenacious athlete continued to train and compete at the highest level. (Sakatlanmalara rağmen, azimli sporcu antrenman yapmaya ve en yüksek seviyede yarışmaya devam

etti.)
14. The tenacious volunteer never missed a day of helping out at the local shelter. (Azimli gönüllü, yerel barınağa yardım etmek için hiçbir gün eksik etmedi.)

15. Despite the criticism, the tenacious artist stayed true to her unique style. (Eleştirilere rağmen, azimli sanatçı benzersiz tarzından vazgeçmedi.)
16. The tenacious parent never gave up on their child, always supporting and encouraging them. (Azimli ebeveyn, çocuğuna asla vazgeçmedi ve her zaman destekleyip teşvik etti.)
17. Despite the challenges of learning a new language, the tenacious student never gave up and eventually became fluent. (Yeni bir dil öğrenmenin zorluklarına rağmen, azimli öğrenci asla pes etmedi ve sonunda akıcı hale geldi.)
18. The tenacious employee always went above and beyond in their work, striving for excellence. (Azimli çalışan, her zaman işinde üstün bir performans göstermeye çalışarak mükemmelliği hedefledi.)
19. Despite the financial difficulties, the tenacious entrepreneur never gave up on their business dream. (Maddi zorluklara rağmen, azimli girişimci iş hayallerinden asla vazgeçmedi.)
20. The tenacious athlete’s determination inspired others to push themselves to their limits. (Azimli sporcu, kararlılığıyla diğerlerini sınırlarını zorlamaya teşvik etti.)