Temper İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Temper İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Temper Nedir?

Temper, bir kişinin anlık duygusal durumuna veya davranışına atıfta bulunarak, öfke, kızgınlık, hırçınlık gibi olumsuz duygusal tepkileri ifade eden bir kelimedir.

Örnek cümleler:

1. Her temper tantrumu beni üzmüştü. (Every temper tantrum of hers used to upset me.)
2. Sinirlerim bozuk olduğu için bugün temperliyim. (I’m feeling temperamental today because I’m on edge.)
3. Sınıftaki öğrenciler arasında bir çatışma oluştu ve temperler yükseldi. (There was a conflict among the students in the class and tempers flared.)
4. Öğretmenimiz, öğrencilerin sınav öncesi temperlerini kontrol etmelerini önerdi. (Our teacher suggested that students should control their tempers before the exam.)
5. Temperleri yatıştırmak için arabada sakin müzik çalıyorduk. (We were playing calm music in the car to soothe tempers.)
6. İş arkadaşımın temperi çok değişken, bazen sevecen, bazen de kaba davranıyor. (My colleague’s temper is very variable; sometimes she’s affectionate and sometimes she’s rude.)
7. Annemin temperi çok kısa, küçük bir şeyden kolayca sinirlenir. (My mother has a short temper; she gets angry easily over small things.)
8. Bazen temperini kontrol edemediği için iş arkadaşları arasında tartışma çıkarıyor. (Sometimes, she causes arguments among her colleagues because she can’t control her temper.)
9. Karşılıklı olarak temperlerimiz yükseldiği için tartışma hızlı bir şekilde çığırından çıktı. (The argument quickly got out of hand because both of our tempers flared.)
10. Onun temperi hiçbir zaman değişmez, her zaman soğukkanlı ve sabırlıdır. (His temper never changes; he’s always cool-headed and patient.)
11. Temper kontrolü yapmayı öğrenmek, sağlıklı bir iletişim için önemlidir. (Learning to control your temper is important for healthy communication.)
12. Olay yerinde temperini kaybederek polis memurlarına saldırdı. (He lost his temper at the scene

of the incident and attacked the police officers.)
13. Benim temperim genellikle dengeli, nadiren sinirlenirim. (My temper is usually balanced; I rarely get angry.)

14. Çocuklarımın temperlerini kontrol etmeleri için onlara öğütler veriyorum. (I give my children advice on how to control their tempers.)
15. Eşim, onun temperini kontrol etmesine yardımcı olan yoga ve meditasyon gibi rahatlama tekniklerini uygular. (My spouse practices relaxation techniques such as yoga and meditation that help him control his temper.)
16. Temper kontrolü sağlamak için, nefes alıp verme ve sakinleştirici egzersizler yapabilirsiniz. (To maintain temper control, you can do breathing and calming exercises.)
17. Temper, insanların ilişkilerinde zaman zaman sorunlara yol açabilir. (Tempers can sometimes lead to problems in people’s relationships.)
18. Bugün iş yerinde, patronumun temperi oldukça yüksek, herkes kaçınıyor. (Today, my boss’s temper is quite high, and everyone is avoiding him.)
19. Sınav stresi altında, birçok öğrencinin temperleri yükseldi. (Under exam stress, many students’ tempers flared.)
20. Siz de temper kontrolü yapmayı öğrenmek isterseniz, profesyonel bir yardım alabilirsiniz. (If you also want to learn how to control your temper, you can seek professional help.)