Telly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Telly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Telly Nedir?

Telly, İngilizce argoda televizyon anlamında kullanılan bir kelimedir.

Örnek Cümleler:

1. I love watching movies on telly. (Televizyonda film izlemeyi seviyorum.)
2. What’s on telly tonight? (Bu gece televizyonda ne var?)
3. I turned on the telly to watch the news. (Haberleri izlemek için televizyonu açtım.)
4. She spends most of her time in front of the telly. (Çoğu zaman televizyonun karşısında vakit geçirir.)
5. Can you turn the telly down, please? (Lütfen televizyonun sesini kısar mısın?)
6. The telly is broken, we need to get it fixed. (Televizyon bozuk, tamir ettirmemiz gerekiyor.)
7. He was so engrossed in what was on telly that he didn’t hear me come in. (Televizyonda ne olduğuna o kadar kaptırmıştı ki beni içeri girerken fark etmedi.)
8. Let’s watch the game on telly. (Maçı televizyonda izleyelim.)
9. My dad always falls asleep in front of the telly. (Babam her zaman televizyonun karşısında uyuya kalır.)
10. We missed the first episode, but we can catch up on telly. (İlk bölümü kaçırdık ama televizyonda telafi edebiliriz.)
11. I’m not really into watching telly, I prefer reading. (Televizyon izlemeye pek ilgim yok, okumayı tercih ederim.)
12. She’s glued to the telly, she hasn’t moved in hours. (Televizyonun karşısına yapışmış durumda, saatlerdir hareket etmedi.)
13. The telly is a great way to unwind after a long day. (Televizyon, uzun bir günün ardından rahatlamak için harika bir yol.)
14. The picture quality on this telly is amazing. (Bu televizyonun görüntü kalitesi şaşırtıcı.)
15. I have to go, my favorite show is about to start on telly. (Gitmeliyim, favori programım televizyonda başlamak üzere.)
16. He switched off the telly and went to bed. (Televizyonu kapattı ve yatağa gitti.)
17. The telly is a great source of entertainment for children. (Televizyon, çocuklar için harika bir eğlence kaynağıdır.)
18. We don’t have a telly in our house, we prefer to read or listen to music. (Evimizde televizyonumuz yok, okumayı veya müzik dinlemeyi tercih ediyoruz.)
19. She watches the news on telly every evening. (Her akşam haberleri televizyonda izler.)
20. The telly is a ubiquitous presence in most living rooms. (Televizyon, çoğu oturma odasında yaygın bir varlıktır.)

Devamı

21. The telly was on in the background while we were having dinner. (Televizyon yemek yerken arka planda açıktı.)
22. We used to gather around the telly to watch our favorite shows as a family. (Eskiden ailece favori programlarımızı izlemek için televizyonun etrafında toplanırdık.)
23. The telly is a good way to keep up with current events. (Televizyon, güncel olaylarla ilgili takip etmek için iyi bir yoldur.)
24. She turned off the telly and went outside to enjoy the sunshine. (Televizyonu kapattı ve dışarıya çıkıp güneşin keyfini çıkardı.)
25. The telly is a great way to learn about different cultures and places. (Televizyon, farklı kültürleri ve yerleri öğrenmek için harika bir yoldur.)
26. I prefer watching movies on the telly rather than going to the cinema. (Sinemaya gitmek yerine filmleri televizyonda izlemeyi tercih ederim.)
27. He was so focused on the telly that he didn’t even notice me walk in. (Televizyona o kadar odaklanmıştı ki içeri girdiğimi bile fark etmedi.)
28. The telly can be a distraction when you’re trying to get work done. (Televizyon iş yapmaya çalışırken bir dikkat dağıtıcı olabilir.)
29. She loves to watch cooking shows on telly and try out new recipes. (Televizyonda yemek pişirme programlarını izlemeyi ve yeni tarifler denemeyi seviyor.)
30. The telly was playing the news in the waiting room. (Televizyon bekleme odasında haberleri yayınlıyordu.)