Telepathy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Telepathy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Telepathy Nedir?

Telepati, düşüncelerin veya duyguların doğrudan bir kişiden diğerine aktarılmasıdır. Bu, fiziksel olarak birbirleriyle iletişim kurmadan, sadece zihin yoluyla gerçekleştirilir.

Örnek Cümleler:

1. My friend and I have a strong telepathy connection. (Arkadaşım ve ben arasında güçlü bir telepati bağı var.)
2. Some people claim to have the ability of telepathy. (Bazı insanlar telepati yeteneğine sahip olduklarını iddia ederler.)
3. The psychic claimed she could communicate through telepathy. (Medyum telepati yoluyla iletişim kurabileceğini iddia etti.)
4. The twins were so close, they almost seemed to have telepathy. (İkizler o kadar yakındı ki, neredeyse telepatiye sahipmiş gibi görünüyorlardı.)
5. The scientist conducted experiments to test the existence of telepathy. (Bilim adamı telepatinin varlığını test etmek için deneyler yaptı.)
6. Telepathy is often portrayed in science fiction movies. (Telepati sıklıkla bilim kurgu filmlerinde tasvir edilir.)
7. The couple’s telepathy helped them communicate even when they were far apart. (Çiftin telepatisi, uzakta olsalar bile iletişim kurmalarına yardımcı oldu.)
8. Some animals have been known to exhibit telepathic behavior. (Bazı hayvanların telepatik davranışlar sergilediği bilinmektedir.)
9. The spiritualist claimed to have received messages through telepathy from the other side. (Ruhsal lider, diğer taraftan telepati yoluyla mesaj aldığını iddia etti.)
10. Many people believe that telepathy is a psychic ability. (Birçok insan telepatinin bir psişik yetenek olduğuna inanır.)
11. The twins were able to finish each other’s sentences, almost as if they had telepathy. (İkizler birbirlerinin cümlelerini tamamlayabildiler, neredeyse telepatiye sahipmiş gibi.)
12. Some scientists believe that telepathy could one day be explained through quantum mechanics. (Bazı bilim adamları telepatinin bir gün kuantum mekaniği aracılığıyla açıklanabileceğine inanıyorlar.)
13. The psychic attempted to use telepathy to read the volunteer’s mind. (Medyum, gönüllünün zihnini okumak için telepati kullanmaya çalıştı.)
14. The telepathic connection between the mother and child was incredibly strong. (Anne ve çocuk arasındaki telepatik bağ inanılmaz derecede güçlüydü.)
15. There is no scientific evidence to support the existence of telepathy. (Telepatinin varlığını destekleyecek bilimsel kanıt yoktur.)
16. The alien race in the movie had the ability of telepathy. (Filmin uzaylı ırkı, tele

pathi yeteneğine sahipti.)
17. The two friends had such a close bond, they could almost communicate through telepathy. (İki arkadaş öyle yakın bir bağa sahipti ki, neredeyse telepati yoluyla iletişim kurabilirlerdi.)

18. The woman claimed that she could sense her husband’s emotions through telepathy. (Kadın, kocasının duygularını telepati yoluyla hissedebildiğini iddia etti.)
19. Telepathy is often associated with paranormal or supernatural phenomena. (Telepati sıklıkla paranormal veya doğaüstü olaylarla ilişkilendirilir.)
20. The researchers were unable to replicate the results of the previous study that claimed to prove the existence of telepathy. (Araştırmacılar, telepatinin varlığını kanıtladığını iddia eden önceki çalışmanın sonuçlarını çoğaltamadılar.)