Taunt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Taunt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Taunt Nedir?

Taunt, bir kişi veya hayvana karşı yapılan alaycı, küçük düşürücü ve kışkırtıcı söz veya davranıştır.

Örnek Cümleler:

  1. He taunted his opponent by sticking out his tongue. (O, dilini çıkararak rakibini kışkırttı.)
  2. She taunted her brother for not being able to solve the puzzle. (O, kardeşini bulmacayı çözememesi için alay etti.)
  3. The bully taunted the new student by calling him names. (Zorbalar, yeni öğrenciyi isimlerle çağırarak kışkırttılar.)
  4. The kids taunted the cat by throwing rocks at it. (Çocuklar, kediye taş atarak onu kışkırttılar.)
  5. The football fans taunted the opposing team’s supporters. (Futbol taraftarları, karşı takımın taraftarlarını kışkırttılar.)
  6. She couldn’t resist taunting her ex-boyfriend when she saw him with his new girlfriend. (Onu yeni kız arkadaşıyla görünce eski erkek arkadaşını kışkırtmamak için kendini tutamadı.)
  7. The teacher warned the students not to taunt each other during class. (Öğretmen, derste birbirlerini kışkırtmamaları konusunda öğrencileri uyardı.)
  8. The dog taunted the cat by stealing her food. (Köpek, kedinin yemeğini çalarak onu kışkırttı.)
  9. He was furious when his opponent taunted him about his weight. (Rakibi, kilosu hakkında onu kışkırtınca çok öfkelenmişti.)
  10. The crowd taunted the performer when he forgot the lyrics to his song. (Sanatçı şarkısının sözlerini unutunca seyirci onu kışkırttı.)
  11. The politician taunted his opponent during the debate. (Politikacı, tartışma sırasında rakibini kışkırttı.)
  12. The kids taunted the shy girl by making fun of her braces. (Çocuklar, diş teli takan utangaç kızı dalga geçerek kışkırttılar.)
  13. The driver of the sports car taunted the driver of the pickup truck by revving his engine. (Spor arabası sürücüsü, motorunu hızlandırarak kamyonet sürücüsünü kışkırttı.)
  14. The bull taunted the matador by charging at him. (Boğa, matadoru kışkırtmak için üzerine doğru koştu.)
  15. She taunted her friend by reminding her of her embarrassing moment. (Arkadaşının utanç verici anısını hatırlatarak onu kışkırttı.)
  16. The children taunted the old man by ringing his doorbell and running away. (Çocuklar, kapısını çalarak kaçarak yaşlı adamı kışkırttılar.)
    17
  1. The football player was penalized for taunting the opposing team’s defense. (Futbol oyuncusu, karşı takımın savunmasını kışkırttığı için cezalandırıldı.)
  2. The boss taunted his employees for not working hard enough. (Patron, çalışanlarının yeterince çalışmadığı için onları kışkırttı.)
  3. The boys taunted the girl by making fun of her clothes. (Erkekler, kıyafetlerinden dolayı kızı kışkırtmak için alay ettiler.)
  4. The comedian taunted the audience by making jokes about their hometown. (Komedyen, seyircilerin memleketleri hakkında şaka yaparak onları kışkırttı.)

(Türkçe karşılıklar parantez içinde belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.