
Striking Resemblance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Striking Resemblance
Anlam: Çarpıcı benzerlik, oldukça dikkat çekici bir şekilde benzeme durumu.
Örnek Cümleler:
- Their physical features have a striking resemblance to each other. (Fiziksel özellikleri birbirine çarpıcı bir benzerlik gösteriyorlar.)
- The painting bears a striking resemblance to the original artwork. (Tablo, orijinal sanat eserine çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
- He has a striking resemblance to his father. (Babasına çarpıcı bir benzerliği var.)
- The two houses have a striking resemblance in their design. (İki evin tasarımlarında çarpıcı bir benzerlik var.)
- Her voice bears a striking resemblance to her mother’s. (Sesi annesine çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
- The two actors have a striking resemblance in their facial features. (İki oyuncunun yüz özellikleri arasında çarpıcı bir benzerlik var.)
- The statue has a striking resemblance to the historical figure it represents. (Heykel, temsil ettiği tarihi figüre çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
- There is a striking resemblance between the two companies’ logos. (İki şirketin logoları arasında çarpıcı bir benzerlik var.)
- The twins have a striking resemblance in their appearance. (İkizlerin görünüşleri arasında çarpıcı bir benzerlik var.)
- The movie has a striking resemblance to the book it is based on. (Film, temel aldığı kitaba çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
- His handwriting has a striking resemblance to his father’s. (El yazısı babasına çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
- There is a striking resemblance between the two paintings. (İki tablo arasında çarpıcı bir benzerlik var.)
- The baby bears a striking resemblance to her mother when she was a baby. (Bebek, annesinin bebekliğine çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
- The two songs have a striking resemblance in their melody. (İki şarkının melodilerinde çarpıcı bir benzerlik var.)
- Her personality has a striking resemblance to her grandmother’s. (Kişiliği büyükannesine çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
- There is a striking resemblance between the two languages in their grammar. (İki dilin dilbilgilerinde çarpıcı bir benzerlik var.)
- The two cars have a striking resemblance in their body shape. (İki aracın gövde şekillerinde çarpıcı bir benzerlik var.)
- The two dresses have a striking resemblance in their design. (İki elbisenin tasarımlarında çarpıcı bir benzerlik var.)
- His painting style has a striking resemblance to that of the famous artist.
(Resim tarzı ünlü sanatçının tarzına çarpıcı bir benzerlik taşıyor.)
20. There is a striking resemblance between the two buildings’ architecture. (İki binanın mimarisinde çarpıcı bir benzerlik var.)
Hemen Yorum Yaz