Street İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Street İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Street

Street, Türkçe’de “sokak” anlamına gelir. Şehirlerde, insanlar için yürüyüş, bisiklet sürme ve araba kullanma yolu olarak kullanılan kamusal alanlardır.

Örnek cümleler:

1. The street was full of people walking and chatting. (Sokak insanlarla doluydu ve yürüyerek sohbet ediyorlardı.)
2. I live on a street with many trees. (Ben, birçok ağacın olduğu bir sokakta yaşıyorum.)
3. The street was closed for a parade. (Sokak, bir geçit için kapalıydı.)
4. We walked down the street to get to the restaurant. (Restorana gitmek için sokakta yürüdük.)
5. The street lights came on as the sun went down. (Güneş battıkça sokak lambaları yanmaya başladı.)
6. The children played ball in the street. (Çocuklar top oynadılar, sokakta.)
7. The store was located on Main Street. (Dükkan, Ana Caddede yer alıyordu.)
8. The street was lined with small shops and cafes. (Sokak, küçük dükkanlar ve kafelerle doluydu.)
9. The police officer directed traffic on the street. (Polis memuru, trafiği sokakta yönlendirdi.)
10. We parked the car on the street because there was no parking lot nearby. (Yakın bir otopark olmadığı için arabayı sokakta park ettik.)
11. The homeless man slept on the street with a cardboard box as his bed. (Evli olmayan adam, karton bir kutu ile yatağı olarak sokakta uyudu.)
12. The city council voted to renovate the street and add more benches. (Şehir konseyi, sokakları yenilemek ve daha fazla bank eklemek için oy kullandı.)
13. The street was blocked by a fallen tree after the storm. (Fırtınadan sonra, bir düşen ağaç nedeniyle sokak kapatılmıştı.)
14. The parade went down Main Street and ended at the park. (Geçit Ana Caddeden aşağıya gitti ve parkta sona erdi.)
15. The kids drew hopscotch on the street with chalk. (Çocuklar, tebeşirle sokakta seksek çizdiler.)
16. We stopped at the street

17. The street was crowded with food vendors and musicians during the festival. (Festival sırasında sokak yiyecek satıcıları ve müzisyenlerle doluydu.)
18. The city installed new crosswalks on the street to improve pedestrian safety. (Yaya güvenliğini artırmak için şehir, sokakta yeni yaya geçitleri kurdu.)
19. The house on the street had a beautiful garden in front. (Sokaktaki evin önünde güzel bir bahçe vardı.)
20. The street was named after a famous local artist. (Sokak, ünlü bir yerel sanatçının adıyla adlandırılmıştı.)