Sozzled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sozzled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sozzled kelimesi Türkçe’de “sobelenmiş, sarhoş” anlamına gelir.

1. He was so sozzled that he couldn’t even stand up. (O kadar sarhoştu ki bile bile ayağa kalkamadı.)
2. She got sozzled at the party and doesn’t remember much. (Partide çok sarhoş oldu ve pek bir şey hatırlamıyor.)
3. He always gets sozzled when he goes out with his friends. (Arkadaşlarıyla dışarı çıktığında her zaman sarhoş olur.)
4. She was completely sozzled after just a few drinks. (Sadece birkaç içkiyle tamamen sarhoş oldu.)
5. He stumbled out of the bar, sozzled and disoriented. (Barın önünden sendeledi, sarhoştu ve ne yapacağını bilemedi.)
6. She had to call a taxi because she was too sozzled to drive home. (Eve gitmek için çok sarhoştu, taksi çağırmak zorunda kaldı.)
7. He woke up with a sozzled feeling in his head and a hangover. (Kafasında sarhoş bir his ve baş ağrısıyla uyandı.)
8. She regretted getting sozzled and making a fool of herself. (Sarhoş olup kendini aptal gibi hissettiği için pişman oldu.)
9. He tried to act sober, but he was clearly sozzled. (Ayık gibi davranmaya çalıştı ama açıkça sarhoştu.)
10. She was so sozzled that she didn’t even realize she had lost her phone. (O kadar sarhoştu ki telefonunu kaybettiğini bile fark etmedi.)
11. He had a few too many and ended up sozzled. (Biraz fazla içti ve sonunda sarhoş oldu.)
12. She didn’t want to get sozzled, but her friends kept buying her drinks. (Sarhoş olmak istemiyordu, ama arkadaşları ona içki ısmarlamaya devam ettiler.)
13. He felt embarrassed after getting sozzled and acting silly in front of his boss. (Patronu karşısında sarhoş olup aptal gibi davranınca utanç hissetti.)
14. She was so sozzled that she started slurring her words. (O kadar sarhoştu ki konuşması bozulmaya başladı.)
15. He drank too much and became sozzled, which led to a fight. (Çok içti ve sarhoş oldu, bu da bir kavgaya neden oldu.)
16. She woke up with a headache and a vague memory of getting sozzled the night before. (Baş ağrısıyla ve önceki gece sarhoş olduğu hakkında belirsiz bir hatırlamayla uyandı.)
17. He had to apologize to his friends after getting sozzled and causing a scene. (Sarhoş olup bir sahne çıkardıktan sonra arkadaşlarından özür dilemek zorunda kaldı.)
18. She felt sick after getting sozzled and drinking too much. (Çok içip sarhoş olduktan sonra hasta hissetti.)
19. He

19. He became sozzled after just a few sips of the strong alcohol. (Güçlü alkollü içkiden birkaç yudum aldıktan sonra sarhoş oldu.)
20. She laughed uncontrollably after getting sozzled, which made her friends worry about her. (Sarhoş olduktan sonra kontrolsüzce güldü, bu da arkadaşlarını endişelendirdi.)

(Türkçe açıklamalar için kalın ve siyah yazı kullanılmıştır.)