Soundlessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Soundlessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Soundlessly kelimesinin Türkçe anlamı:

Soundlessly kelimesi, sessizce veya gürültüsüz bir şekilde anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She entered the room soundlessly so as not to wake up her sleeping baby. (Bebeğini uyandırmamak için sessizce odaya girdi.)
  2. The owl flew soundlessly through the night sky. (Baykuş gece gökyüzünde sessizce uçtu.)
  3. He left the room soundlessly, hoping not to draw attention to himself. (Dikkat çekmemek umuduyla sessizce odadan çıktı.)
  4. The ninja moved soundlessly, his every step calculated and precise. (Ninja sessizce hareket etti, her adımı hesaplı ve kesinlikle.)
  5. The leaves rustled soundlessly in the gentle breeze. (Hafif esintide yapraklar sessizce hışırdadı.)
  6. The snow fell soundlessly on the ground. (Kar sessizce yere düştü.)
  7. The clock ticked soundlessly in the background. (Saat arka planda sessizce tik tak etti.)
  8. She sighed soundlessly, not wanting to draw attention to her sadness. (Hüzününü dikkat çekmek istemeyen bir şekilde sessizce iç çekti.)
  9. The cat crept soundlessly towards its prey. (Kedi sessizce avına doğru süzüldü.)
  10. The thief opened the window soundlessly and climbed inside. (Hırsız sessizce pencereyi açtı ve içeri girdi.)
  11. The sun rose soundlessly over the horizon. (Güneş ufuk çizgisinin üzerinde sessizce doğdu.)
  12. The wind howled soundlessly through the abandoned streets. (Rüzgar terkedilmiş sokaklarda sessizce uludu.)
  13. The snake slithered soundlessly across the grass. (Yılan sessizce çimenlerin üstünden süzüldü.)
  14. The rain fell soundlessly on the roof, lulling her to sleep. (Yağmur çatıya sessizce düştü, onu uykuya sürükledi.)
  15. He nodded soundlessly in agreement. (Anlaşmaya sessizce başını salladı.)
  16. The flowers bloomed soundlessly in the garden. (Çiçekler bahçede sessizce açtılar.)
  17. The car pulled into the driveway soundlessly, not wanting to disturb the neighbors. (Araba komşuları rahatsız etmek istemediği için sessizce eve girdi.)
  18. The audience watched in awe as the acrobat performed soundlessly on the high wire. (İzleyiciler akrobatın yüksek telde sessizce performansını izlerken hayranlıkla izlediler.)
  19. The snowflakes drifted soundlessly to the ground, covering everything in a blanket of white. (Kar taneleri sessizce yere süzüldü, her şeyi beyaz bir örtü ile kapladı.)
  20. He slipped soundlessly into the water, diving beneath the surface. (Yüzeye dalarak suya sessizce kaydı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Bebeğini uyandırmamak için sessizce odaya girdi.
  2. Baykuş gece gökyüzünde sessizce uçtu.
  3. Dikkat çekmemek umuduyla sessizce odadan çıktı.
  4. Ninja sessizce hareket etti, her adımı hesaplı ve kesinlikle.
  5. Hafif esintide yapraklar sessizce hışırdadı.
  6. Kar sessizce yere düştü.
  7. Saat arka planda sessizce tik tak etti.
  8. Hüzününü dikkat çekmek istemeyen bir şekilde sessizce iç çekti.
  9. Kedi sessizce avına doğru süzüldü.
  10. Hırsız sessizce pencereyi açtı ve içeri girdi.
  11. Güneş ufuk çizgisinin üzerinde sessizce doğdu.
  12. Rüzgar terkedilmiş sokaklarda sessizce uludu.
  13. Yılan sessizce çimenlerin üstünden süzüldü.
  14. Yağmur çatıya sessizce düştü, onu uykuya sürükledi.
  15. Anlaşmaya sessizce başını salladı.
  16. Çiçekler bahçede sessizce açtılar.
  17. Araba komşuları rahatsız etmek istemediği için sessizce eve girdi.
  18. İzleyiciler akrobatın yüksek telde sessizce performansını izlerken hayranlıkla izlediler.
  19. Kar taneleri sessizce yere süzüldü, her şeyi beyaz bir örtü ile kapladı.
  20. Yüzeye dalarak suya sessizce kaydı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.