
Sort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Sort kelimesi
Sort kelimesi Türkçede “sıralamak, türlemek” gibi anlamlara gelir.
Örnek cümleler:
- Sort the books on the shelf by author. (Kitapları yazarlarına göre sırala.)
- She likes to sort her clothes by color. (Kıyafetlerini renklerine göre sıralamayı seviyor.)
- The spreadsheet allows you to sort the data in various ways. (Elektronik tablo verilerini çeşitli şekillerde sıralamanıza olanak tanır.)
- The mail room clerk will sort the letters by recipient. (Posta odası görevlisi mektupları alıcılarına göre sıralayacak.)
- Can you sort these cards by suit? (Bu kartları türe göre sıralayabilir misin?)
- The search results are sorted by relevance. (Arama sonuçları uygunluk açısından sıralanır.)
- You should sort your recycling into separate bins. (Geri dönüşümü farklı kutulara sıralamalısın.)
- The teacher asked the students to sort the words into alphabetical order. (Öğretmen öğrencilerden kelimeleri alfabetik sıralamalarını istedi.)
- The software automatically sorts the files by date. (Yazılım dosyaları otomatik olarak tarihe göre sıralar.)
- He spent the afternoon sorting through old photographs. (Eski fotoğraflar arasında sıralama yapmak için öğleden sonra harcadı.)
- The laundry is sorted into different loads based on color and fabric. (Çamaşırlar renk ve kumaşa göre farklı yükler halinde sınıflandırılır.)
- She needs to sort out her priorities before making a decision. (Bir karar vermeden önce önceliklerini sıralaması gerekiyor.)
- The company hired a consultant to sort out their financial problems. (Şirket, finansal sorunlarını çözmek için bir danışman kiraladı
- I need to sort through my email inbox and delete some old messages. (E-posta gelen kutumda bazı eski mesajları sıralamam ve silmem gerekiyor.)
- The librarian helped me sort out the books I needed for my research. (Kütüphaneci araştırmam için gereken kitapları sıralamama yardımcı oldu.)
- The coach needs to sort out the team’s defensive issues. (Antrenör takımın savunma sorunlarını çözmeli.)
- We need to sort out the details before we can make a plan. (Plan yapmadan önce detayları çözmeliyiz.)
- The accountant will sort through the receipts and prepare the tax returns. (Muhasebeci fişleri sıralayacak ve vergi beyannamelerini hazırlayacak.)
- The team needs to sort out their communication issues in order to work effectively. (Takımın etkili bir şekilde çalışabilmesi için iletişim sorunlarını çözmesi gerekiyor.)
- She’s trying to sort out her feelings for him. (Ona karşı hissettiklerini anlamaya çalışıyor.)
Hemen Yorum Yaz