Sorry-Ass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sorry-Ass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sorry-ass

Sorry-ass, İngilizce’de “üzgün ve beceriksiz” anlamına gelir. Bu ifade genellikle birinin yeteneksizliği veya başarısızlığı hakkında bir değerlendirme yapmak için kullanılır. İşte sorry-ass kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. I can’t believe he broke up with her via text message, what a sorry-ass move. (Onun mesaj yoluyla ayrılık teklif etmesine inanamıyorum, ne kadar beceriksiz bir davranış.)
  2. He showed up late to the interview looking all sorry-ass. (Röportaja geç kalmış, beceriksiz bir halde göründü.)
  3. That sorry-ass excuse won’t cut it this time. (Bu beceriksiz mazeret bu sefer işe yaramayacak.)
  4. She’s always coming up with sorry-ass reasons not to come out with us. (Sürekli bizimle çıkmama konusunda beceriksiz bahaneler üretiyor.)
  5. Don’t even bother asking him for help, he’s a sorry-ass worker. (Ona yardım istemeye bile uğraşma, o beceriksiz bir işçi.)
  6. The sorry-ass team lost again. (Beceriksiz takım yine kaybetti.)
  7. He gave a sorry-ass apology and thought it would fix everything. (Beceriksiz bir özür diledi ve her şeyi düzelteceğini düşündü.)
  8. That sorry-ass sandwich didn’t satisfy my hunger at all. (O beceriksiz sandviç hiçbir şekilde beni doyurmadı.)
  9. She’s always making sorry-ass mistakes at work. (Sürekli iş yerinde beceriksiz hatalar yapıyor.)
  10. His sorry-ass attempt at singing was painful to listen to. (Onun beceriksiz şarkı söyleme denemesi dinlemesi acı vericiydi.)
  11. He’s a sorry-ass excuse for a boss. (O, bir patron için beceriksiz bir bahane.)
  12. That sorry-ass team can’t even win a game against a junior high school team. (O beceriksiz takım bile ortaokul takımına karşı bir maç kazanamıyor.)
  13. She made a sorry-ass attempt to repair the car and made it worse. (Otomobili tamir etmek için beceriksiz bir girişimde bulundu ve durumu daha da kötüleştirdi.)
  14. His sorry-ass cooking is going to give us all food poisoning. (Onun beceriksiz yemekleri hepimize gıda zehirlenmesi verecek.)
  15. That sorry-ass excuse won’t get you out of trouble this time. (Bu beceriksiz bahane bu sefer seni sıkıntıdan kurtarmayacak.)
  16. He always has some sorry-ass excuse for why he can’t come to the party. (Partiye neden gelemediğine dair sürekli bir beceriksiz bahanesi var.)
  17. She’s a sorry-ass athlete who can’t even run a mile without stopping. (Sadece bir mil bile koşmadan durabilen beceriksiz bir sporcu.)
  1. He’s a sorry-ass boyfriend who never listens to me. (Beni asla dinlemeyen beceriksiz bir erkek arkadaşı.)
  2. That sorry-ass performance was a waste of my time. (O beceriksiz performans zamanımı boşa harcadı.)
  3. She gave a sorry-ass presentation that put everyone to sleep. (Herkesi uyutan beceriksiz bir sunum yaptı.)

Bu cümlelerde “sorry-ass” kelimesi, kişilerin veya nesnelerin beceriksiz veya başarısız olduklarını ifade etmek için kullanılmaktadır. Aynı zamanda, kelime olayların veya durumların hoş olmayan olduğunu ifade etmek için de kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.