Sorely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sorely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sorely İle İlgili Cümleler

Sorely kelimesi Türkçe’de “şiddetle, acıyla, çokça” gibi anlamlara gelir. Aşağıda örnek cümlelerde bu anlamlara uygun kullanımlar yer almaktadır.

1. I am sorely disappointed with the results. (Sonuçlarla şiddetle hayal kırıklığına uğradım.)
2. The team was sorely lacking in experience. (Takımın deneyim açısından çokça eksikliği vardı.)
3. She was sorely missed at the party. (Partide onun acısı çok hissedildi.)
4. The country is sorely in need of reform. (Ülke acilen reforma ihtiyaç duyuyor.)
5. His absence was sorely felt during the meeting. (Toplantıda onun yokluğu çok acı hissedildi.)
6. The company is sorely behind schedule. (Şirket planın çok gerisinde kaldı.)
7. I am sorely tempted to quit my job. (İşimden şiddetle istifa etmeye meyilliyim.)
8. The loss of his friend affected him sorely. (Arkadaşının kaybı onu çok acı etkiledi.)
9. The drought is sorely affecting the crops. (Kuraklık tarımı şiddetle etkiliyor.)
10. The team was sorely defeated in the championship game. (Takım şampiyona maçında şiddetle yenildi.)
11. The child was sorely in need of medical attention. (Çocuk acilen tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyuyordu.)
12. The company’s finances were sorely mismanaged. (Şirketin finansları çok kötü yönetildi.)
13. The community was sorely affected by the natural disaster. (Doğal afet toplumu şiddetle etkiledi.)
14. The student was sorely unprepared for the exam. (Öğrenci sınav için çokça hazırlıksızdı.)
15. The team’s performance was sorely lacking in teamwork. (Takımın performansı çokça takım çalışması eksikliği gösteriyordu.)
16. The company’s profits were sorely impacted by the economic recession. (Şirketin karları ekonomik durgunluk tarafından şiddetle etkilendi.)
17. The athlete was sorely injured during the game. (Sporcu oyunda şiddetle yaralandı.)
18. The patient was sorely in need of a transplant. (Hasta şiddetle nakle ihtiyaç duyuyordu.)
19. The team was sore

ly disappointed when their star player got injured. (Takımın yıldız oyuncusu yaralandığında şiddetle hayal kırıklığına uğradılar.)
20. The company’s reputation was sorely damaged by the scandal. (Skandal şirketin itibarını şiddetle zedeledi.)

(Türkçe Anlamları: şiddetle, acıyla, çokça)