Sordid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sordid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sordid Nedir?


Sordid, Türkçe karşılığı kirli, pis olan bir İngilizce kelimedir. Aynı zamanda, kötü niyetli, ahlaksız veya çirkin bir şekilde yozlaşmış anlamlarını da taşır.

Örnek Cümleler:


1. The sordid state of the kitchen was unbearable. (Mutfak, kirli halde olması nedeniyle dayanılmazdı.)
2. The sordid details of the crime were too gruesome to be discussed. (Suçun pis detayları konuşulacak kadar tiksindirici değildi.)
3. The sordid affair between the CEO and his assistant caused a scandal in the company. (CEO ve asistanı arasındaki ahlaksız ilişki, şirkette skandala neden oldu.)
4. His sordid reputation preceded him everywhere he went. (Kirli ünü, gittiği her yerde onunla birlikteydi.)
5. The sordid slums of the city were a breeding ground for crime. (Şehrin kirli gecekondu mahalleleri, suçların yayılması için uygun bir yerdi.)
6. She was disgusted by the sordid display of wealth at the gala. (Gala’daki pis zenginlik gösterisinden tiksinmişti.)
7. The sordid conditions in the prison were inhumane. (Cezaevindeki kirli koşullar insana yakışır değildi.)
8. He had a sordid past that he was ashamed of. (Utandığı bir kirli geçmişi vardı.)
9. The sordid truth was finally revealed to the public. (Sonunda, pis gerçek halka açıklandı.)
10. Her sordid behavior was a disgrace to her family. (Onun pis davranışları ailesine utanç vericiydi.)
11. The sordid smell of the dumpster filled the air. (Çöp konteynerinin kirli kokusu havayı doldurdu.)
12. His sordid habits led to his downfall. (Kirli alışkanlıkları, onun çöküşüne neden oldu.)
13. The sordid affair between the two politicians was kept hidden from the public. (İki politikacı arasındaki pis ilişki halktan gizlendi.)
14. The sordid history of the town was uncovered by the journalist. (Gazeteci, kasabanın kirli tarihini ortaya çıkardı.)
15. The sordid conditions in the sweatshop were a violation of human rights. (Ter dökme atölyesindeki kirli koşullar, insan haklarının ihlaliydi.)
16. The sordid characters in the novel made it difficult to read. (Romanın pis karakterleri, okumayı zorlaştırdı.)
17. The sordid truth about his family’s wealth was finally exposed. (Ailesinin zenginliğiyle ilgili pis gerçek sonunda ortaya çıkarıldı.)
18. The sordid dealings of the company were uncovered by the investigators. (Şirketin kirli işleri, araştırmacılar

tarafından ortaya çıkarıldı.)
19. The sordid state of the hotel room was unacceptable. (Otel odasının pis hali kabul edilemezdi.)

  1. The sordid behavior of the celebrity caused a public outcry. (Ünlünün pis davranışları halk arasında büyük tepki yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.