Soot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Soot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Soot Nedir?

Soot, yanıcı malzemelerin tam olarak yanmaması veya yakıtın yeterince oksijen alamaması sonucu oluşan siyah veya kahverengi bir tozun adıdır. Genellikle kalitesiz yakıtların kullanılması veya araç egzozlarından kaynaklanır.

Örnek Cümleler:

  1. The walls near the fireplace were covered in soot. (Şömine yakın duvarlar is tutmuştu.)
  2. The chimney sweep had to clean out the soot from the chimney. (Baca temizleyicisi bacadaki isleri temizlemek zorunda kaldı.)
  3. The car exhaust emitted a cloud of soot. (Araba egzozu is bulutu çıkardı.)
  4. She rubbed at the soot stains on her clothes with a cloth. (Giysilerindeki is lekelerini bezle ovuşturdu.)
  5. The firefighters emerged from the burning building covered in soot. (İtfaiyeciler yanmakta olan binadan çıktıklarında is ile kaplanmıştılar.)
  6. Soot can cause respiratory problems if inhaled in large quantities. (İs, büyük miktarlarda solunursa solunum problemlerine neden olabilir.)
  7. The old factory was abandoned, its walls blackened by years of soot. (Eski fabrika terkedilmişti, duvarları yılların isleriyle kararmıştı.)
  8. The candles left black soot on the walls. (Mumlar duvarlarda siyah is bıraktı.)
  9. The potbelly stove was coated in thick layers of soot. (Sobanın üzeri kalın tabakalar halinde is ile kaplıydı.)
  10. The old photographs had become discolored from exposure to soot. (Eski fotoğraflar, is ile temaslarından dolayı renklerini kaybetmişlerdi.)
  11. The fireplace had not been cleaned in years, leaving a thick layer of soot behind. (Şömine yıllardır temizlenmediği için kalın bir is tabakası bıraktı.)
  12. The exhaust pipe of the truck was caked in soot. (Kamyonun egzoz borusu is tabakasıyla kaplanmıştı.)
  13. The coal miners’ faces were black with soot. (Kömür madencilerinin yüzleri isle kararmıştı.)
  14. The historic building’s facade had been darkened by years of soot and pollution. (Tarihi binanın cephesi yılların is ve kirliliği ile kararmıştı.)
  15. The air filters in the factory had to be changed frequently due to the buildup of soot. (Fabrikadaki hava filtreleri, is birikmesi nedeniyle sık sık değiştirilmek zorundaydı.)
  16. The candle flame flickered, leaving a trail of soot behind it. (Mum alevi titredi ve arkasında bir iz bıraktı.)
  17. The old boiler was in need of a thorough cleaning to remove the soot buildup. (Eski kazan, is birikmes

için temizliğe ihtiyaç duyuyordu.)
18. The artist used a piece of charcoal to create the effect of soot on the drawing. (Sanatçı, çizimde is etkisini oluşturmak için bir parça kömür kullandı.)

  1. The city implemented regulations to reduce the amount of soot emitted by vehicles. (Şehir, araçların yaydığı is miktarını azaltmak için düzenlemeler uyguladı.)
  2. The firefighter’s uniform was covered in soot after battling the blaze. (İtfaiyecinin üniforması yangınla mücadele ettiği için is ile kaplanmıştı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Şömine yakın duvarlar is tutmuştu.
2. Baca temizleyicisi bacadaki isleri temizlemek zorunda kaldı.
3. Araba egzozu is bulutu çıkardı.
4. Giysilerindeki is lekelerini bezle ovuşturdu.
5. İtfaiyeciler yanmakta olan binadan çıktıklarında is ile kaplanmıştılar.
6. İs, büyük miktarlarda solunursa solunum problemlerine neden olabilir.
7. Eski fabrika terkedilmişti, duvarları yılların isleriyle kararmıştı.
8. Mumlar duvarlarda siyah is bıraktı.
9. Sobanın üzeri kalın tabakalar halinde is ile kaplıydı.
10. Eski fotoğraflar, is ile temaslarından dolayı renklerini kaybetmişlerdi.
11. Şömine yıllardır temizlenmediği için kalın bir is tabakası bıraktı.
12. Kamyonun egzoz borusu is tabakasıyla kaplanmıştı.
13. Kömür madencilerinin yüzleri isle kararmıştı.
14. Tarihi binanın cephesi yılların is ve kirliliği ile kararmıştı.
15. Fabrikadaki hava filtreleri, is birikmesi nedeniyle sık sık değiştirilmek zorundaydı.
16. Mum alevi titredi ve arkasında bir iz bıraktı.
17. Eski kazan, is birikmesi için temizliğe ihtiyaç duyuyordu.
18. Sanatçı, çizimde is etkisini oluşturmak için bir parça kömür kullandı.
19. Şehir, araçların yaydığı is miktarını azaltmak için düzenlemeler uyguladı.
20. İtfaiyecinin üniforması yangınla mücadele ettiği için is ile kaplanmıştı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.