Somersault İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Somersault İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Somersault

Somersault kelimesi Türkçe’de “havalanarak dönme” anlamına gelir.

  1. He did a somersault off the diving board. (O, dalgıç tahtasından havada dönerek atlama yaptı.)
  2. The gymnast performed a series of somersaults across the mat. (Gymnastikçi, minderin üzerinde havada dönerek bir dizi hareket gerçekleştirdi.)
  3. The cat somersaulted off the couch and landed on its feet. (Kedi, kanepe üzerinde havada dönerek atladı ve ayakları üzerinde indi.)
  4. She learned how to do a somersault in gymnastics class. (O, jimnastik sınıfında nasıl havada dönerek atlama yapacağını öğrendi.)
  5. The clown did a somersault to make the children laugh. (Palyaço, çocukları güldürmek için havada dönerek atlama yaptı.)
  6. The acrobat somersaulted through the hoop and landed on the other side. (Akrobat, halkanın içinden havada dönerek geçti ve diğer tarafında ayakları üzerinde indi.)
  7. He tried to do a somersault but landed on his back instead. (O, havada dönerek atlama yapmaya çalıştı ama yerine sırt üstü düştü.)
  8. The cheerleader did a somersault as part of the routine. (Cheerleader, programın bir parçası olarak havada dönerek atlama yaptı.)
  9. The gymnast received a perfect score for her somersault. (Gymnastikçi, havada dönerek atlama hareketi için mükemmel bir puan aldı.)
  10. The acrobat did a double somersault in mid-air. (Akrobat, havada iki kez dönerek atlama yaptı.)
  11. She was afraid to do a somersault, but her friends encouraged her. (O, havada dönerek atlama yapmaktan korkuyordu ama arkadaşları ona cesaret verdi.)
  12. The athlete practiced somersaults on the trampoline. (Sporcu, trambolinde havada dönerek atlama yapmayı çalıştı.)
  13. The circus performer somersaulted off the high wire and landed on a safety net. (Sirki sanatçısı, yüksek telden havada dönerek atlama yaptı ve güvenlik ağına indi.)
  14. The child did a somersault on the grass and got grass stains on her clothes. (Çocuk, çimlerin üzerinde havada dönerek atlama yaptı ve elbiselerine çim lekesi bulaştırdı.)
  15. The gymnast’s somersault was the highlight of her routine. (Gymnastikçinin havada dönerek atlama hareketi, programının en önemli kısmıydı.)
  16. The acrobat did a somersault over a row of chairs. (Akrobat, bir sıra sandalyenin üzerinden havada dönerek atlama yaptı.)
  17. The dog did a somersault in excitement when it saw its owner.
  1. The toddler attempted a somersault but fell over instead. (Küçük çocuk havada dönerek atlama yapmaya çalıştı ama yerine düştü.)
  2. The gymnast’s somersault was so graceful it looked like she was flying. (Gymnastikçinin havada dönerek atlama hareketi o kadar zarifti ki uçuyormuş gibi göründü.)
  3. The acrobat did a somersault and landed on top of a pyramid of people. (Akrobat, havada dönerek atlama yaptı ve insan piramidinin üzerine indi.)

(Türkçe anlamlar için cümlelerin yanına parantez içinde açıklama eklendi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.