Somersault İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Somersault
Somersault kelimesi Türkçe’de “havalanarak dönme” anlamına gelir.
- He did a somersault off the diving board. (O, dalgıç tahtasından havada dönerek atlama yaptı.)
- The gymnast performed a series of somersaults across the mat. (Gymnastikçi, minderin üzerinde havada dönerek bir dizi hareket gerçekleştirdi.)
- The cat somersaulted off the couch and landed on its feet. (Kedi, kanepe üzerinde havada dönerek atladı ve ayakları üzerinde indi.)
- She learned how to do a somersault in gymnastics class. (O, jimnastik sınıfında nasıl havada dönerek atlama yapacağını öğrendi.)
- The clown did a somersault to make the children laugh. (Palyaço, çocukları güldürmek için havada dönerek atlama yaptı.)
- The acrobat somersaulted through the hoop and landed on the other side. (Akrobat, halkanın içinden havada dönerek geçti ve diğer tarafında ayakları üzerinde indi.)
- He tried to do a somersault but landed on his back instead. (O, havada dönerek atlama yapmaya çalıştı ama yerine sırt üstü düştü.)
- The cheerleader did a somersault as part of the routine. (Cheerleader, programın bir parçası olarak havada dönerek atlama yaptı.)
- The gymnast received a perfect score for her somersault. (Gymnastikçi, havada dönerek atlama hareketi için mükemmel bir puan aldı.)
- The acrobat did a double somersault in mid-air. (Akrobat, havada iki kez dönerek atlama yaptı.)
- She was afraid to do a somersault, but her friends encouraged her. (O, havada dönerek atlama yapmaktan korkuyordu ama arkadaşları ona cesaret verdi.)
- The athlete practiced somersaults on the trampoline. (Sporcu, trambolinde havada dönerek atlama yapmayı çalıştı.)
- The circus performer somersaulted off the high wire and landed on a safety net. (Sirki sanatçısı, yüksek telden havada dönerek atlama yaptı ve güvenlik ağına indi.)
- The child did a somersault on the grass and got grass stains on her clothes. (Çocuk, çimlerin üzerinde havada dönerek atlama yaptı ve elbiselerine çim lekesi bulaştırdı.)
- The gymnast’s somersault was the highlight of her routine. (Gymnastikçinin havada dönerek atlama hareketi, programının en önemli kısmıydı.)
- The acrobat did a somersault over a row of chairs. (Akrobat, bir sıra sandalyenin üzerinden havada dönerek atlama yaptı.)
- The dog did a somersault in excitement when it saw its owner.
- The toddler attempted a somersault but fell over instead. (Küçük çocuk havada dönerek atlama yapmaya çalıştı ama yerine düştü.)
- The gymnast’s somersault was so graceful it looked like she was flying. (Gymnastikçinin havada dönerek atlama hareketi o kadar zarifti ki uçuyormuş gibi göründü.)
- The acrobat did a somersault and landed on top of a pyramid of people. (Akrobat, havada dönerek atlama yaptı ve insan piramidinin üzerine indi.)
(Türkçe anlamlar için cümlelerin yanına parantez içinde açıklama eklendi.)
Hemen Yorum Yaz