Somebody’S Stamping/Stomping Ground İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Somebody’S Stamping/Stomping Ground İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stamping/Stomping Ground Nedir?

Stamping/stomping ground, bir kişi veya hayvanın sık sık ziyaret ettiği yerdir. Bu yer, birinin sıklıkla bulunduğu veya kişisel bağlantısı olan bir yer olabilir.

Örnek cümleler:

  1. My hometown is my stamping ground; I feel comfortable and safe there. (Benim memleketim benim güvenli limanımdır, orada kendimi rahat hissederim.)
  2. The coffee shop on Main Street is my stamping ground; I go there every morning. (Ana caddede bulunan kahve dükkanı benim uğrak yerimdir; her sabah oraya giderim.)
  3. This park used to be my stamping ground when I was a kid. (Ben çocukken bu park benim sıkça gittiğim yerdi.)
  4. The bar downtown was his stamping ground before he got sober. (Şehir merkezindeki bar, onun ayıldıktan önceki uğrak yeriydi.)
  5. The forest was the deer’s stamping ground. (Orman, geyiklerin uğrak yeriydi.)
  6. The beach was their stamping ground; they had a picnic there every summer. (Plaj onların yaz aylarında her piknik yaptıkları bir yerdi.)
  7. The gym is her stamping ground; she works out there every day. (Spor salonu onun sıkça gittiği yerdir; her gün orada antrenman yapar.)
  8. The neighborhood bar is where the locals go to drink; it’s their stamping ground. (Mahalle barı yerel halkın içmeye gittiği yerdir; orası onların uğrak yeridir.)
  9. The lake is his stamping ground; he loves to fish there. (Göl onun uğrak yeridir; orada balık tutmayı çok sever.)
  10. The library was her stamping ground during college; she studied there every day. (Kütüphane onun üniversite yıllarında sıkça gittiği yerdi; her gün orada ders çalışırdı.)
  11. The old music venue was the band’s stamping ground; they played there every weekend. (Eski müzik mekanı, grubun her hafta sonu çaldığı yerdi.)
  12. The park is the children’s stamping ground; they play there every day after school. (Park çocukların uğrak yeridir; okuldan sonra her gün orada oynarlar.)
  13. The alley behind the restaurant was the cat’s stamping ground; it liked to nap there. (Restoranın arkasındaki ara sokak, kedinin uğrak yeriydi; orada uyumayı severdi.)
  14. The university was her stamping ground during her studies; she spent four years there. (Üniversite, onun öğrenim yıllarında uğrak yeriydi; orada dört yılını geçirdi.)
  15. The lakefront is the swans’ stamping ground; they swim there every day. (Göl kıyısı kuğuların uğrak yeridir; her gün orada yüzerler.)
  1. The mountains were his stamping ground; he loved to hike and camp there. (Dağlar onun uğrak yeriydi; orada yürüyüş yapmayı ve kamp yapmayı severdi.)
  2. The skate park is the teenagers’ stamping ground; they hang out there every weekend. (Kaykay parkı gençlerin uğrak yeridir; her hafta sonu orada takılırlar.)
  3. The local diner was their stamping ground; they had breakfast there every Saturday. (Yerel lokanta onların uğrak yeriydi; her Cumartesi orada kahvaltı ederlerdi.)
  4. The art museum was his stamping ground; he visited it every month. (Sanat müzesi onun uğrak yeriydi; her ay orayı ziyaret ederdi.)
  5. The riverbank is the otters’ stamping ground; they play and swim there. (Nehir kıyısı, su samurlarının uğrak yeridir; orada oynarlar ve yüzerler.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.