Solution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Solution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Solution

Türkçe anlamı: Çözüm, çözüm önerisi, çözüm yolu.

Örnek cümleler:

  1. I think I have a solution to the problem. (Soruna bir çözümüm olduğunu düşünüyorum.)
  2. The solution to the puzzle was surprisingly simple. (Bulmacanın çözümü şaşırtıcı derecede basitti.)
  3. We need to find a solution to the traffic congestion in the city. (Şehirdeki trafik sıkışıklığına bir çözüm bulmamız gerekiyor.)
  4. She proposed a solution that nobody had thought of before. (Daha önce hiç kimse düşünmemiş olduğu bir çözüm önerdi.)
  5. The company is working on finding a solution to the problem of low sales. (Şirket, düşük satış sorununa bir çözüm bulma konusunda çalışıyor.)
  6. The solution to the equation was incorrect. (Denklemdeki çözüm yanlıştı.)
  7. The government is seeking a solution to the problem of homelessness. (Hükümet, evsizlik sorununa bir çözüm arıyor.)
  8. They were able to come up with a solution to the budget deficit. (Bütçe açığının çözümüne ulaşabildiler.)
  9. The solution to the mystery was finally revealed. (Sırrın çözümü sonunda ortaya çıktı.)
  10. We need to find a solution that is acceptable to both parties. (Her iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulmamız gerekiyor.)
  11. The solution to the problem required a creative approach. (Sorunun çözümü yaratıcı bir yaklaşım gerektiriyordu.)
  12. The solution to the math problem was in the back of the book. (Matematik problemine çözüm kitabın arkasındaydı.)
  13. The solution to the environmental crisis is complex and will require a lot of effort. (Çevre krizine çözüm karmaşık ve çok çaba gerektirecek.)
  14. They finally reached a solution after hours of negotiations. (Saatler süren müzakerelerden sonra sonunda bir çözüme vardılar.)
  15. The solution to the problem was obvious once we looked at it from a different angle. (Soruna farklı bir açıdan baktığımızda çözümü açıkça görüldü.)
  16. The solution to the puzzle required careful attention to detail. (Bulmacanın çözümü, ayrıntılara dikkatlice bakmayı gerektiriyordu.)
  17. The solution to the problem was to simply start over. (Sorunun çözümü, sadece yeniden başlamaktı.)
  18. They found a temporary solution to the problem, but it wasn’t a permanent fix. (Soruna geçici bir çözüm buldular, ancak kalıcı bir tamirat değildi.)
  19. The solution to the problem was complicated, but they were able to work it out. (Sorunun çözümü karma

şık olmasına rağmen, çözebildiler.)
20. It’s important to find a solution that addresses the root of the problem, not just the symptoms. (Sorunun kök nedenini ele alan, sadece semptomları değil bir çözüm bulmak önemlidir.)

Türkçe karşılıkları:

  1. Soruna bir çözümüm olduğunu düşünüyorum.
  2. Bulmacanın çözümü şaşırtıcı derecede basitti.
  3. Şehirdeki trafik sıkışıklığına bir çözüm bulmamız gerekiyor.
  4. Daha önce hiç kimse düşünmemiş olduğu bir çözüm önerdi.
  5. Şirket, düşük satış sorununa bir çözüm bulma konusunda çalışıyor.
  6. Denklemdeki çözüm yanlıştı.
  7. Hükümet, evsizlik sorununa bir çözüm arıyor.
  8. Bütçe açığının çözümüne ulaşabildiler.
  9. Sırrın çözümü sonunda ortaya çıktı.
  10. Her iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulmamız gerekiyor.
  11. Sorunun çözümü yaratıcı bir yaklaşım gerektiriyordu.
  12. Matematik problemine çözüm kitabın arkasındaydı.
  13. Çevre krizine çözüm karmaşık ve çok çaba gerektirecek.
  14. Saatler süren müzakerelerden sonra sonunda bir çözüme vardılar.
  15. Soruna farklı bir açıdan baktığımızda çözümü açıkça görüldü.
  16. Bulmacanın çözümü, ayrıntılara dikkatlice bakmayı gerektiriyordu.
  17. Sorunun çözümü, sadece yeniden başlamaktı.
  18. Soruna geçici bir çözüm buldular, ancak kalıcı bir tamirat değildi.
  19. Sorunun çözümü karmaşık olmasına rağmen, çözebildiler.
  20. Sorunun kök nedenini ele alan, sadece semptomları değil bir çözüm bulmak önemlidir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.