Solid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Solid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Solid

Solid, Türkçe karşılığı katı olan bir sıfat olarak kullanılır. Bir şeyin sıvı veya gaz haline gelmemiş, belli bir şekle ve hacme sahip olması durumunu ifade eder.

  1. The rock was solid and heavy. (Kaya katı ve ağırdı.)
  2. He built a solid wall around the garden. (Bahçenin etrafına katı bir duvar inşa etti.)
  3. The bridge is made of solid steel. (Köprü katı çelikten yapılmıştır.)
  4. She has a solid reputation in the business world. (İş dünyasında katı bir itibarı var.)
  5. The foundation of the building is solid. (Bina temeli katıdır.)
  6. The ice cream was solid and hard to scoop. (Dondurma katıydı ve kepçeyle çıkarmak zordu.)
  7. He gave me a solid reason to trust him. (Bana ona güvenmem için katı bir neden verdi.)
  8. She had a solid grasp of the subject matter. (Konuyla ilgili katı bir anlayışı vardı.)
  9. The athlete had a solid performance in the competition. (Sporcu yarışmada katı bir performans sergiledi.)
  10. The bookshelf is made of solid wood. (Kitaplık katı ağaçtan yapılmıştır.)
  11. The metal gate was solid and difficult to open. (Metal kapı katı ve açması zordu.)
  12. The company has a solid financial position. (Şirketin katı bir finansal konumu var.)
  13. The student produced a solid essay for the assignment. (Öğrenci ödev için katı bir makale yazdı.)
  14. The statue was carved from solid marble. (Heykel katı mermerden oyulmuştur.)
  15. She has a solid understanding of the project requirements. (Proje gereklilikleri konusunda katı bir anlayışa sahiptir.)
  16. The rock formation is solid and stable. (Kaya oluşumu katı ve stabil.)
  17. The table is made of solid oak. (Masa katı meşeden yapılmıştır.)
  18. The building has a solid structure and can withstand earthquakes. (Bina katı bir yapıya sahiptir ve depremlere dayanabilir.)
  19. The team had a solid defense during the game. (Takım oyun sırasında katı bir savunmaya sahipti.)
  20. The company’s success is built on a solid foundation of hard work and dedication. (Şirketin başarısı, zorlu çalışma ve özverinin katı bir temeli üzerine inşa edilmiştir.)

Solid (Devam)

  1. The construction workers poured a solid concrete foundation for the new building. (İnşaat işçileri yeni binanın katı bir beton temelini döktüler.)
  2. The basketball player has a solid build and is difficult to move. (Basketbolcu katı bir yapısı var ve hareket ettirmesi zordur.)
  3. The company’s new strategy is based on solid research and market analysis. (Şirketin yeni stratejisi katı araştırma ve piyasa analizine dayanıyor.)
  4. The scientist conducted a solid experiment to test her hypothesis. (Bilim adamı hipotezini test etmek için katı bir deney yaptı.)
  5. The student achieved a solid grade on the exam after studying hard. (Öğrenci zor çalıştıktan sonra sınavda katı bir not aldı.)
  6. The police officer had solid evidence to prove the suspect’s guilt. (Polis memuru, şüphelinin suçluluğunu kanıtlamak için katı delillere sahipti.)
  7. The company’s products have a solid reputation for quality and reliability. (Şirketin ürünleri kalite ve güvenilirlik konusunda katı bir itibara sahiptir.)
  8. The mountain climber had to climb a solid wall of ice to reach the summit. (Dağcı, zirveye ulaşmak için katı bir buz duvarı tırmanmak zorunda kaldı.)
  9. The artist created a solid sculpture from a block of stone. (Sanatçı bir taş bloktan katı bir heykel yarattı.)
  10. The boxer had a solid punch that could knock out his opponents. (Boksör, rakiplerini nakavt edebilecek kadar katı bir yumruğa sahipti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.