Snub İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Snub (susturmak, küçümsemek)
Snub kelimesi bir kişiyi veya bir fikri küçümsemek, dışlamak veya reddetmek anlamında kullanılır. İşte snub kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:
- She snubbed him in front of everyone. (Onu herkesin önünde küçümsedi.)
- He snubbed my invitation to the party. (Partiye davetimi reddetti.)
- The CEO snubbed the reporter’s question. (CEO, muhabirin sorusunu önemsizleştirdi.)
- She felt snubbed by her colleagues at work. (İş arkadaşları tarafından dışlanmış hissetti.)
- He snubbed the offer of a promotion. (Terfi teklifini geri çevirdi.)
- The company snubbed the job application. (Şirket, iş başvurusunu reddetti.)
- The teacher snubbed the student’s question. (Öğretmen, öğrencinin sorusunu ciddiye almadı.)
- She snubbed his attempt to start a conversation. (Konuşmaya başlama çabasını küçümsedi.)
- The government snubbed the protestors’ demands. (Hükümet, protestocuların taleplerini reddetti.)
- He snubbed her idea without even considering it. (Fikrini bile düşünmeden reddetti.)
- The committee snubbed his proposal for a new project. (Komite, yeni bir proje önerisini reddetti.)
- She snubbed the gift he gave her. (Verdiği hediyei küçümsedi.)
- The team captain snubbed the rookie player. (Takım kaptanı, yeni oyuncuyu dışladı.)
- The company snubbed the suggestion to implement new technology. (Şirket, yeni teknolojiyi uygulama önerisini dikkate almadı.)
- She snubbed his apology for being late. (Geç kalması için özür dilediğinde onu önemsizleştirdi.)
- The university snubbed the application for funding. (Üniversite, finansman başvurusunu reddetti.)
- He snubbed the opportunity to work abroad. (Yurt dışında çalışma fırsatını geri çevirdi.)
- The fashion designer snubbed the request to create a custom design. (Moda tasarımcısı, özel bir tasarım oluşturma talebini reddetti.)
- She snubbed the idea of going to the concert. (Konsere gitme fikrini reddetti.)
- The celebrity snubbed the interviewer’s question about their personal life. (Ünlü, kişisel hayatıyla ilgili soruyu önemsizleştirdi.)
Türkçe karşılığı ile beraber örnek cümleler:
- She snubbed him in front of everyone. (Herkesin önünde onu küçümsedi.)
- He snubbed my invitation to the party. (Partiye davetimi geri çevirdi.)
- CEO
The CEO snubbed the reporter’s question. (CEO, muhabirin sorusunu önemsizleştirdi.)
4. She felt snubbed by her colleagues at work. (İş arkadaşları tarafından dışlanmış hissetti.)
- He snubbed the offer of a promotion. (Terfi teklifini geri çevirdi.)
- The company snubbed the job application. (Şirket, iş başvurusunu reddetti.)
- The teacher snubbed the student’s question. (Öğretmen, öğrencinin sorusunu ciddiye almadı.)
- She snubbed his attempt to start a conversation. (Konuşmaya başlama çabasını küçümsedi.)
- The government snubbed the protestors’ demands. (Hükümet, protestocuların taleplerini reddetti.)
- He snubbed her idea without even considering it. (Fikrini bile düşünmeden reddetti.)
- The committee snubbed his proposal for a new project. (Komite, yeni bir proje önerisini reddetti.)
- She snubbed the gift he gave her. (Verdiği hediyei küçümsedi.)
- The team captain snubbed the rookie player. (Takım kaptanı, yeni oyuncuyu dışladı.)
- The company snubbed the suggestion to implement new technology. (Şirket, yeni teknolojiyi uygulama önerisini dikkate almadı.)
- She snubbed his apology for being late. (Geç kalması için özür dilediğinde onu önemsizleştirdi.)
- The university snubbed the application for funding. (Üniversite, finansman başvurusunu reddetti.)
- He snubbed the opportunity to work abroad. (Yurt dışında çalışma fırsatını geri çevirdi.)
- The fashion designer snubbed the request to create a custom design. (Moda tasarımcısı, özel bir tasarım oluşturma talebini reddetti.)
- She snubbed the idea of going to the concert. (Konsere gitme fikrini reddetti.)
- The celebrity snubbed the interviewer’s question about their personal life. (Ünlü, kişisel hayatıyla ilgili soruyu önemsizleştirdi.)
Hemen Yorum Yaz