Second-Rate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Second-Rate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Second-Rate Nedir?

Second-Rate, daha az kaliteli, daha az değerli anlamlarına gelen bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

1. Her zaman ikinci sınıf ürünler kullanmak istemiyorum. (I don’t want to use second-rate products all the time.)
2. Senin ikinci sınıf bir iş yapmanı istemiyorum, tamam mı? (I don’t want you to do a second-rate job, okay?)
3. İkinci sınıf malzemelerle bu işi yapamayız. (We can’t do this with second-rate materials.)
4. Bu ikinci sınıf bir ürün, daha iyisini almalısın. (This is a second-rate product, you should buy a better one.)
5. İkinci sınıf hizmetlerle müşterileri kaybedeceğiz. (We’ll lose customers with second-rate services.)
6. Onların ikinci sınıf bir üniversiteye gitmesine izin vermeyeceğim. (I won’t let them go to a second-rate university.)
7. İkinci sınıf bir restoranda yemek yemek istemiyorum. (I don’t want to eat at a second-rate restaurant.)
8. Bu ikinci sınıf bir film, başka bir şey izleyelim. (This is a second-rate movie, let’s watch something else.)
9. İş için ikinci sınıf bir yazılım kullanıyoruz. (We’re using second-rate software for the job.)
10. Bu ikinci sınıf bir elbise, daha iyisini almalısın. (This is a second-rate dress, you should buy a better one.)
11. İkinci sınıf bir müzik grubuna gitmek istemiyorum. (I don’t want to go to a second-rate music band.)
12. Onların ikinci sınıf bir öğretmenle çalışmasına izin vermeyeceğim. (I won’t let them work with a second-rate teacher.)
13. İkinci sınıf bir kamera ile bu fotoğrafları çekemeyiz. (We can’t take these photos with a second-rate camera.)
14. Bu ikinci sınıf bir kitap, başka bir şey okuyalım. (This is a second-rate book, let’s read something else.)
15. İkinci sınıf bir otelde konaklamak istemiyorum. (I don’t want to stay in a second-rate hotel.)
16. Bu ikinci sınıf bir araba, daha iyisini almalısın. (This is a second-rate car, you should buy a better one.)
17. İkinci sınıf bir takıma destek olmak istemiyorum. (I don’t want to support a second-rate team.)
18. Onların ikinci sınıf bir işletme okuluna gitmesine izin vermeyeceğim. (I won’t let them go to a second-rate business school.)
19. İkinci sınıf bir cep telefonu kullanmak istem

    iyorum, daha kaliteli bir şey alacağım. (I don’t want to use a second-rate mobile phone, I’ll buy something better.)

20. Bu ikinci sınıf bir resim, daha iyisini yapabilirsin. (This is a second-rate painting, you can do better.)