Scullery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scullery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scullery Nedir?

Scullery, mutfakta yemekleri hazırlamak için kullanılan yardımcı bir odadır. Ayrıca, bulaşık yıkama, temizlik ve diğer mutfak işleri için de kullanılabilir.

Scullery İle İlgili Örnek Cümleler:

  1. I was washing the dishes in the scullery when my friend called me.
    (Arkadaşım beni aradığında ben scullery’de bulaşıkları yıkıyordum.)

  2. The scullery is located at the back of the kitchen.
    (Scullery mutfakın arka tarafında yer almaktadır.)

  3. The scullery was a dark and damp room that nobody wanted to spend time in.
    (Scullery karanlık ve nemli bir oda olduğundan kimse zaman geçirmek istemiyordu.)

  4. The scullery maid was responsible for keeping the kitchen clean and tidy.
    (Scullery kızı mutfak temizliği ve düzeninden sorumluydu.)

  5. We stored all the pots and pans in the scullery.
    (Bütün tencereleri ve tavaları scullery’de sakladık.)

  6. The scullery was equipped with a large sink and plenty of counter space.
    (Scullery geniş bir lavabo ve bol miktarda tezgah alanıyla donatılmıştı.)

  7. The scullery door creaked as I opened it.
    (Kapıyı açarken scullery kapısı gıcırdadı.)

  8. The scullery was always hot and stuffy in the summer.
    (Yazın scullery her zaman sıcak ve havasızdı.)

  9. The scullery was also used as a pantry to store food.
    (Scullery, yiyecekleri saklamak için bir mutfak dolabı olarak da kullanılıyordu.)

  10. The scullery was a busy place during meal times.
    (Öğün saatlerinde scullery yoğun bir yerdi.)

  11. I swept the scullery floor every morning before breakfast.
    (Kahvaltıdan önce her sabah scullery zeminini süpürürdüm.)

  12. The scullery was a small and cramped room.
    (Scullery küçük ve sıkışık bir odaydı.)

  13. The scullery was the heart of the kitchen.
    (Scullery mutfak kalbiydi.)

  14. I used to spend hours in the scullery helping my mother prepare meals.
    (Anneme yemek hazırlarken saatlerce scullery’de yardım ederdim.)

  15. The scullery was always filled with the aroma of cooking food.
    (Scullery her zaman pişen yemeklerin kokusuyla doluydu.)

  16. The scullery was a place where the kitchen staff could take a break and have a cup of tea.
    (Scullery, mutfak personelinin dinlenebileceği ve bir fincan çay içebileceği bir yerdi.)

  17. The scullery was a messy and chaotic room after a big dinner party.
    (Büyük bir akşam yemeği partisinden sonra scullery dağılmış ve kaotik bir odaydı.)

18

  1. The scullery was the first room to be cleaned after a busy day in the kitchen.
    (Yoğun bir mutfak gününden sonra temizlenen ilk oda scullery idi.)

  2. The scullery window overlooked the garden and provided a pleasant view while working.
    (Scullery penceresi bahçeyi görüyordu ve çalışırken keyifli bir manzara sağlıyordu.)

  3. The scullery was a simple room with basic equipment, but it served an important role in keeping the kitchen running smoothly.
    (Scullery basit bir oda ve temel ekipmanlarla donatılmıştı ama mutfak işlerinin sorunsuz yürütülmesinde önemli bir rol oynuyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.